2 Nisan 2025 Çarşamba

BOŞ TABAK

Dumanı tüten çorbası elinde çaldı kapıyı Mürüvvet Teyze. Biraz bekledi. Sonra tıkırtılara kulak kesildi. İki sabır çekti. Ve nihayet kapı açıldı. Kapı komşuyuz kokmuştur, göz hakkı olmasa da burun hakkıdır diyerek uzattı elindeki çorba tabağını. Biraz mahçup aldı Feriha.

Teşekkür ederek içeri girerken biraz beklemesini söyledi. Tabağı boşaltıp yıkadı. Evdeki meyvelerden bir meyve tabağı yaptı.Kocaman gülümsemesiyle Mürüvvet Teyzeye uzattı. "Niye zahmet ettin" diye söyleyince "ne zahmeti bizde adettir, gelen tabak boş çevrilmez" diye cevapladı. Birbirlerini Allah'a ısmarlayarak ayrılıp evlerine döndüler. 

Mürüvvet Teyze salonun köşesinde cam kenarında duran berjerine oturdu elindeki meyve tabağıyla. Sonra da komşusunun inceliğini düşündü. Ne iyi komşularım var diye geçirdi içinden. Afiyetle meyvelerini yerken dışarıyı seyre daldı. Karşı kaldırımda koşuşturan insanları düşündü. Herkes bir yere yetişme telaşındayken ömür tükeniyor haberleri yok diyordu kendi kendine. Dünya telaşı hiç bitmez ki. Köşedeki büfenin önünde iki genç kavgaya tutuşurken etraftakilerin ayırmak yerine film seyreder gibi onları seyretmesine çok şaşırdı. Bir çekirdekleri eksik diye söylendi. 

Kapının önünden iki bisikletli çocuk geçiyordu. Az ötede biri yere düştü. Diğeri bisikletinden inip arkadaşını kaldırdı. Üzerini silkeleyip su içirdi. İnsanlık ölmemiş dedirtti Mürüvvet Hanım'a. 

Pencereden akıp giden hayatı seyretmeye devam ederken kapı çaldı.  Yerinden kalkıp ağır ağır ilerledi kapıya doğru. Delikten kimin olduğuna bakınca üst komşusunu gördü. Kapıyı her zamanki mütebessim çehresiyle açıp hoşgeldin komşu dedi. Hoşbuldum  komşum ama içeri girmeyeyim. Pişi yapmıştım. Kokmuştur sana da getireyim dedim diyerek tabağı uzattı. Eline sağlık komşum az bekle tabağı boşaltayım deyip içeri girdi. Boşalan tabağa evdeki kurabiyelerden koyup geri verdi. Niye zahmet ettin diyen komşusuna bizde adettendir dolu gelen tabak boş çevrilmez dedi. Bunu da Ferihadan öğrenmişti. Kulakları çınlasın diye içinden geçirdi.

16 yorum:

  1. Küçük iyiliklerin önemini çok güzel bir şekilde anlatıyor.

    YanıtlaSil
  2. Maalesef artık kullan at tabakla veriyorlar böyle ikramları:/

    YanıtlaSil
  3. :) Okurken mutlu oldum, burası annemin evi gibi geldi. Bizim apartmanda kapı hiç çalmıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Apartmanlarda o samimi hava pek yakalanamıyor.İstisnalar var tabii...

      Sil
  4. Düşünceli olmak güzel de boş tabağı dolu verme zorunluluğu hissettirilmemeli kimseye. Belki durumu yok, veremiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir zorunluluk hissettirmeye gerek yok zaten. Kimin hangi durumda olduğunu bilemeyiz çünkü. Bazen bir tebessüm bile yeter o tabağı doldurmaya.:)

      Sil
  5. Kalemin o kadar güzel ki. Tavuk Suyuna Çorba kitabı vardı. Oradaki hikayeler gibi :)

    YanıtlaSil
  6. büyük şehirlerin varoşlarında oluyordur bu güzellikler :) veya küçük şehirlerde :) büyük şehirde elinden tabağı kapıp kaçarlar :)

    YanıtlaSil
  7. Teker teker yok olan iyi hasletleri artık öykülerde okuyor ve hisleniyoruz.

    YanıtlaSil
  8. Böyle komşuluklar artık pek kalmadı maalesef. Benim rahmetli annem de "Hadiye Hanım turşumu çok sever" diyerek, turşu yapınca benim elime tabağı tutuştururdu, aynı apartmandaki rahmetli komşumuz Hadiye Hanım'a götürürdüm. Hey gidi günler ben o zaman ilkokuldayım...şimdi ne annem, ne Hadiye Hanım...hepsi gittiler...bu güzel alışkanlıklar da gitti. Sıcak hikayeniz için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük mutluluklar büyük mutlulukları da beraberinde getiriyor. Keşke yitip gitmese güzellikler... Ben teşekkür ederim yorumunuz için.:)

      Sil