13 Mayıs 2020 Çarşamba

KOKOREÇÇİ İSMAİL EFENDİ

 Özel sos ve baharatlarla hazırlayıp kendine has ilginç hareketlerle kıydığı kokereçin çığlıkları kulaklarımda, tadı ise damağımda.. Köşe başındaki kokoreççi dükkanını çalıştıran İsmail Efendi'den bahsediyorum. Kendisi dükkanın iğne atsan yere düşmez misali olduğu zamanları özler oldu bugünlerde. Şimdi dükkanında oturup sinek avlayan İsmail Efendi bu durumdan hiç de memnun değil. Arada yan komşu İzzet Efendiyle oynadıkları tavla  olmasa boş oturmaktan, sıkıntıdan patlar durumda. Neyse ki İzzet Efendi var da ortam biraz şenleniyor..

İzzet Efendi'nin Urfa'nın yanık bağrından çıkan türkülerle müşteri beklediği bakkal dükkanında veresiye defteri neredeyse kapıya dayanmış durumda. Ama hiç gelen giden olmuyor. Yine de, kendini türkülere bırakıp yanık sesiyle bir çoştu mu kimseyi görmüyor gözü Hacer'inden başka. O da İsmail Efendi gibi sinek avlasa da aralarındaki fark; arada veresiye yazdırmaya gelen ama geri ödemeye niyeti olmayan müşterileri. Arada "Of of" diye başlayan uzun havası etraftakilerin ciğerini dağlasa da elden bir şey gelmiyor. Hayat kaldığı yerden devam ediyor...

Onlar böyle düşünedursun, uzaktan parlayan bastonuyla ağır adımlarla dükkana doğru gelmeye çalışan Rükneddin Amca'nın ellerinin titrediği ancak yakınlaşınca anlaşılıyor. Yorulmuş besbelli. Önce yer gösteriyorlar "Buyur, otur" diyerek. Sonra buz gibi limonata ikram ediyorlar. Limonata serinletiyor adamcağızın yüreğini. İsmail Efendi, "Hayırdır, Rükneddin Abi, nedir seni böyle sokaklara düşüren, niye yoruyorsun kendini?" diye sorunca biraz mahcup boynunu büküyor yaşlı adam. "Bugün emekli maaşım yattı. Onu aldım, geldim ki veresiye defterini kapatıp senin o lezzetli kokereçin ile mideme bayram ettireyim. Ama gel gör ki her yer sinek avlıyor. Çok üzüldüm evlat, çok!" diye cevap veriyor. Sonra da borcunu kapatıp geldiği gibi gidiyor. Ardından iki çift göz bırakarak...

21 yorum:

  1. Buruk ama lezzetli bir yazı olmuş, kalemine sağlık.. Kokoreç çekti canım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim... Yazarken benim bile canım çekti.:)

      Sil
  2. Korona yüzünden mi sinek avlıyorlar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir. Bu aralar çoğu yer sinek avlıyor...

      Sil
  3. kıyamazlar rüknettin amcayaaaa :) sinek tava yapsunlar hihi :) kokoreç hiç alışık olmadığım bişi ama sen diyince kokusu bile geldi burnusuma :)

    YanıtlaSil
  4. epeydir yemedim ama bayılırım kokoreçe.
    Ne dokunaklı bir yazı olmuş.Kokoreçle tatlanmış:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yerken beni hatırlarsınız artık:)
      Teşekkür ederim...

      Sil
  5. Korona günlerindeki esnafın halii..
    Çok özledim kokoreç yemeyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korona günleri geçince yersiniz en kısa zamanda diyelim.:)

      Sil
  6. Hikaye hoşuma gitti ve ben çok severim kokoreç.Adres elimizde olsaydı da gitseydik dedim valla :) Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Keşke elimde adres olsaydı.:)

      Sil
  7. Zor günler, esnaf için de herkes için de çok zor ama geçecek er geç. Bu arada kokoreç ve buz gibi limonata şu an şu saatte beni benden aldı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçecek elbet bu günler. O zaman kokoreç yeriz afiyetle...

      Sil
  8. Kokoreçe ilk önce bayılırim ama ben uzay yerim hep bu arada bu hikayeni belki kafanda canlandırmışsındır da bizim evin karşısinda kokerçci evi adı da İsmail abi birebir her şey uyuyor ancak ismail abi poğaça da satıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşimin adından ilham alıp yazmıştım ama sizin İsmail de hoş bir tesadüf olmuş...

      Sil
  9. Rükneddin Amca gibi duygular içindeyiz :)

    YanıtlaSil
  10. Bir cok yer ayni sekilde cevrede..
    Kokorec bile yiyemez olduk

    YanıtlaSil
  11. Bu yeni hayata alışmak zor ama yapacak bir şey yok.. yeni normalde nasilsa İsmail efendinin yeri yavaş yavaş dolar nasilsa. Herkes dışarda yiyor valla 🙃☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dışarda yiyenleri görünce kendimi garip hissediyorum. İnsanlar fazla normalleşmiş gibime geliyor.:)

      Sil