İzzet Efendi'nin Urfa'nın yanık bağrından çıkan türkülerle müşteri beklediği bakkal dükkanında veresiye defteri neredeyse kapıya dayanmış durumda. Ama hiç gelen giden olmuyor. Yine de, kendini türkülere bırakıp yanık sesiyle bir çoştu mu kimseyi görmüyor gözü Hacer'inden başka. O da İsmail Efendi gibi sinek avlasa da aralarındaki fark; arada veresiye yazdırmaya gelen ama geri ödemeye niyeti olmayan müşterileri. Arada "Of of" diye başlayan uzun havası etraftakilerin ciğerini dağlasa da elden bir şey gelmiyor. Hayat kaldığı yerden devam ediyor...
Onlar böyle düşünedursun, uzaktan parlayan bastonuyla ağır adımlarla dükkana doğru gelmeye çalışan Rükneddin Amca'nın ellerinin titrediği ancak yakınlaşınca anlaşılıyor. Yorulmuş besbelli. Önce yer gösteriyorlar "Buyur, otur" diyerek. Sonra buz gibi limonata ikram ediyorlar. Limonata serinletiyor adamcağızın yüreğini. İsmail Efendi, "Hayırdır, Rükneddin Abi, nedir seni böyle sokaklara düşüren, niye yoruyorsun kendini?" diye sorunca biraz mahcup boynunu büküyor yaşlı adam. "Bugün emekli maaşım yattı. Onu aldım, geldim ki veresiye defterini kapatıp senin o lezzetli kokereçin ile mideme bayram ettireyim. Ama gel gör ki her yer sinek avlıyor. Çok üzüldüm evlat, çok!" diye cevap veriyor. Sonra da borcunu kapatıp geldiği gibi gidiyor. Ardından iki çift göz bırakarak...
Buruk ama lezzetli bir yazı olmuş, kalemine sağlık.. Kokoreç çekti canım :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim... Yazarken benim bile canım çekti.:)
SilKorona yüzünden mi sinek avlıyorlar?
YanıtlaSilOlabilir. Bu aralar çoğu yer sinek avlıyor...
Silkıyamazlar rüknettin amcayaaaa :) sinek tava yapsunlar hihi :) kokoreç hiç alışık olmadığım bişi ama sen diyince kokusu bile geldi burnusuma :)
YanıtlaSilSinek tava akıllarına gelmemiştir.:)
Silepeydir yemedim ama bayılırım kokoreçe.
YanıtlaSilNe dokunaklı bir yazı olmuş.Kokoreçle tatlanmış:)
Yerken beni hatırlarsınız artık:)
SilTeşekkür ederim...
Korona günlerindeki esnafın halii..
YanıtlaSilÇok özledim kokoreç yemeyi :)
Korona günleri geçince yersiniz en kısa zamanda diyelim.:)
SilHikaye hoşuma gitti ve ben çok severim kokoreç.Adres elimizde olsaydı da gitseydik dedim valla :) Teşekkürler :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.Keşke elimde adres olsaydı.:)
SilZor günler, esnaf için de herkes için de çok zor ama geçecek er geç. Bu arada kokoreç ve buz gibi limonata şu an şu saatte beni benden aldı:)
YanıtlaSilGeçecek elbet bu günler. O zaman kokoreç yeriz afiyetle...
SilKokoreçe ilk önce bayılırim ama ben uzay yerim hep bu arada bu hikayeni belki kafanda canlandırmışsındır da bizim evin karşısinda kokerçci evi adı da İsmail abi birebir her şey uyuyor ancak ismail abi poğaça da satıyor.
YanıtlaSilEşimin adından ilham alıp yazmıştım ama sizin İsmail de hoş bir tesadüf olmuş...
SilRükneddin Amca gibi duygular içindeyiz :)
YanıtlaSilBir cok yer ayni sekilde cevrede..
YanıtlaSilKokorec bile yiyemez olduk
Maalesef öyle oldu...
SilBu yeni hayata alışmak zor ama yapacak bir şey yok.. yeni normalde nasilsa İsmail efendinin yeri yavaş yavaş dolar nasilsa. Herkes dışarda yiyor valla 🙃☺
YanıtlaSilDışarda yiyenleri görünce kendimi garip hissediyorum. İnsanlar fazla normalleşmiş gibime geliyor.:)
Sil