
Önce uzaktan seyrediyorum onları. Sonra aralarındaki kıpraşmayı görünce merakımı yenemeyip yanlarına yaklaşıp kulak misafiri oluyorum. Dertli güğüm başlıyor feryad-ı figana.. Bir zamanlar bir sahibim vardı. Benim ona gösterdiğim hürmetin zerresini bana gösterseydi ben böyle kararır mıydım hiç? O kadar dil döktüm, böyle kuvvetli ateşin üstüne koyup da yakma ciğerimi dedim dinlemedi. Kaç gece yanan yüreğimin ateşiyle uyuyamadım. O rahat döşeğinde yatarken ben inleyip durdum. Üstelik her sabah hiç bir şey olmamış gibi beni hor kullanmaya devam etti. Sonrası malum, bana da kalaycının yolu göründü. Ah canım kalaycı, iyice parlat beni. Hem öyle parlat ki kinden, hasetten kararan yüreğimden eser kalmasın. Yine sevgiyle dökeyim suyumu gönüllere..