Yıllar önceydi. Varna'daki zulümden trenle kaçan genç bir oğlan. Ve hayatları İstanbul'da kesişen bir göçmen kızı. Mücadeleyle geçen yıllar... Kurdukları yuva umutları olmuştu sanki. Hele yuvanın meyveleri olan yavruları acı hayatlarını ballandırıvermişti bir anda. Cemal amelelikle geçirdiği yıllarda çocuklarının kahramanı olmayı başarmış bir baba, Reyhan da kocasının hayat mücadelesine destek vermek için fabrika köşelerinde saçını süpürge eden fedakar bir anne oluvermişti. İki küçük kız çocuğu da ailelerinin bu zorlu savaşlarında onlara hep destek olmuşlardı. Bazen delinmiş ayakkabılarla okula gitmişler, ıslanan ayaklarını göstermemek için eve geldiklerinde hemen odalarına kaçmışlardı. Bazense beden eğitimi için eşofman isteyen öğretmenin isteğini babalarına söylemeden arkadaşlarından ödünç alarak halletmişlerdi. Onlar da kendi çaplarında yaşam kavgalarına ortak olmuşlardı..
30 Eylül 2017 Cumartesi
26 Eylül 2017 Salı
OTOMATİK PORTAKAL | ANTHONY BURGESS
"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum." diyor yazar orjinal adı "A Clockwork Orange" olan kitabın arka kapağında..
Yazar, günümüz toplum yapısının ne kadar bozulmuş olduğunu; 15 yaşındaki Alex'in çalkantılı gençliği, şiddet yanlısı karakterinin getirdikleri, insanlara yaşattığı acıları ve yaşından büyük suçları üzerinden işliyor kitabında..
Yazar, günümüz toplum yapısının ne kadar bozulmuş olduğunu; 15 yaşındaki Alex'in çalkantılı gençliği, şiddet yanlısı karakterinin getirdikleri, insanlara yaşattığı acıları ve yaşından büyük suçları üzerinden işliyor kitabında..
25 Eylül 2017 Pazartesi
KIRMIZI KIZ
Sene 2008, yağmurlu bir pazar günü hayatımıza girmişti Kırmızı Kız. Annem'in iki kızından sonra bir üçüncü olarak katıldı aramıza. Rahmetli Annem "Gırmuzu Gızım" diye sever, sohbet ederdi onunla. Ayağımızı yerden kesen, bizimle her yere giden bu uysal kızımıza gözü gibi bakardı. Eee, bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur misali. Kırmızı Kız'a iyi bakmazsak bizi yarı yolda bırakırdı sonra..
Annem arka koltuğa yaslanınca bütün sıkıntılarını unuturdu sanki. Köyleri, şehirleri onunla gezerdik. Arada başını okşardık ki onu sevdiğimizi hissetsin diye.
Annem arka koltuğa yaslanınca bütün sıkıntılarını unuturdu sanki. Köyleri, şehirleri onunla gezerdik. Arada başını okşardık ki onu sevdiğimizi hissetsin diye.
22 Eylül 2017 Cuma
DERTLİ RAYİHA
Rayiha Teyze dertli dertli oturmuş yerine. Elini yaslamış yanağına sabahtan beri ondan yemek bekleyen çocukları için aş derdinde. Tasa ne koyup da kaynatsa bilemiyor. Elde avuçta, çuvalda, ambarda bir şey kalmamış. Ama çocukların açlıktan guruldayan mideleri hiç mi hiç söz dinlemiyor..
Evinin eri Hüseyin Amca, elde avuçta kalmayınca çıkınını eline alıp düşmüş gurbet yoluna. Altı aydır haber yok! Rayiha Teyze merakla yol gözlüyor. "Erim" dediği yiğidi habersiz bırakmazdı onu. Başına bir şey gelmesin diye adaklar adıyor, dualar ediyor.
Bir başına üç çocukla aş derdinde Rayiha Teyze. Buğdayları harmanlayıp değirmene gönderene kadar canı çıktı kadıncağızın. Arada Hüseyin Amca'nın kulaklarını çınlatmadı değil. İki çuval un koydu mu köşeye bütün kış idare ederlerdi. En azından çocuklar acıkınca onlara sus payı verebileceği ekmekleri olurdu.
12 Eylül 2017 Salı
UZUN HİKAYE | MUSTAFA KUTLU
Mustafa'nın gözünden anlatılan hikayelerin ana kahramanı Ali'dir. Yani Mustafa'nın babası. Ali, Münire adında birini sever. Fakat Münire'nin ailesi onu bir başkasına vermeyi düşündükleri için buna izin vermezler. Münire'yi de çok fena döverler. Bunu öğrenen Ali, kızı onunla kaçması için ikna eder. Sonrasında senelerce etraf durulana, aralar bulunana kadar o istasyon benim bu istasyon senin kaçarlar. Vagondan ev kurarlar. Ama bütün bunlar mutlu olmalarına engel değildir. Daha sonra Münire, hamile kalır ancak doğum sırasında aşırı kan kaybından vefat eder..
Ali oğlunu da alıp yeniden tren yolculuğuna başlar. Bir kaç kasaba geçtikten sonra kasabanın birinde kendilerine yuva kurarlar. Ali dilekçe yazarak para kazanır. Mustafa da artık büyümüştür. Çevresinde çok sevdiği engelli bir arkadaşı vardır. İkisi de aynı kızı severler. Okulun en güzel kızı Ayla'yı. Ama Mustafa arkadaşı üzülmesin diye duygularını söylemez. Hatta o kızla arasını bulmaya çalışır. Ayla durumu anlasa da bir şey diyemez. Mustafa ve babası bir vakit sonra buradan da ayrılmak zorunda kalırlar. Mustafa, sevdiği kızı, arkadaşını burada bıraktığı için biraz kızgındır..
Ali oğlunu da alıp yeniden tren yolculuğuna başlar. Bir kaç kasaba geçtikten sonra kasabanın birinde kendilerine yuva kurarlar. Ali dilekçe yazarak para kazanır. Mustafa da artık büyümüştür. Çevresinde çok sevdiği engelli bir arkadaşı vardır. İkisi de aynı kızı severler. Okulun en güzel kızı Ayla'yı. Ama Mustafa arkadaşı üzülmesin diye duygularını söylemez. Hatta o kızla arasını bulmaya çalışır. Ayla durumu anlasa da bir şey diyemez. Mustafa ve babası bir vakit sonra buradan da ayrılmak zorunda kalırlar. Mustafa, sevdiği kızı, arkadaşını burada bıraktığı için biraz kızgındır..
8 Eylül 2017 Cuma
YETMİŞ İKİNCİ KOĞUŞ
Soğuk koridorlarla karşılaştım önce. Gri duvarlara sığındım. Benim ağlama duvarım oldu onlar. Demir parmaklıkların ardından solukladım hayatı. Güneşi özgürce hissedebilmek, gökyüzünün mavisine doyasıya bakabilmek ne demekmiş anladım burada..
Ranzama uzanıp kurdum duvarların rengini almış gri hayallerimi. Yemekler annemin yemeklerine hiç benzemiyordu. Çay, tavşan kanından zifiri karanlık renkte. Ciğerlerime temiz havayı çekemeyince sigaraya başladım efkâr dağıtma niyetine. Efkâr dağılır mı bilmem ama ciğerlerimin bayram ettiği kesin..
Ranzama uzanıp kurdum duvarların rengini almış gri hayallerimi. Yemekler annemin yemeklerine hiç benzemiyordu. Çay, tavşan kanından zifiri karanlık renkte. Ciğerlerime temiz havayı çekemeyince sigaraya başladım efkâr dağıtma niyetine. Efkâr dağılır mı bilmem ama ciğerlerimin bayram ettiği kesin..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)