
Sait Faik, içimizden biri. Onun hikayelerinde kendi mahallemizden, kendi çevremizden hatta kendimizden bir şeyler buluruz. Karakter betimlemeleri oldukça güzel olan yazarın bu kitabı, bir çocuk saflığındaki sıcacık ve akıcı üslubuyla sizi bir anda hikayelerin içine alıveriyor. 1939 basımlı bu eser, yazarın ikinci kitabı olmakla birlikte bana göre ilk kitabı Semaver'i geçmiş durumda. İçerisinde on altı hikayenin yer aldığı kitapta, Sait Faik'in hikaye alanındaki yeteneği bir kez daha gözler önüne serilmektedir..
Yazar bu kitaptaki hikayelerinde, toplumun geleneklerini ve göreneklerini gözlemlemiş ve bu gözlemler sonucunda tespit ettiği yanlışlıkları anlatmış, zenginlerin fakirleri sömürüsünden, emekten ve emekçiden, ihtilâlden, insan sevgisinden, yaşama sevgisinden bahsetmiştir..
Kitaptaki hikayeleri üç bölümde inceleyebiliriz: Adapazarı ve Bursa'da geçen hikayelerden oluşan ilk bölümde;
Sarnıç,
Beyaz Altın,
Lohusa,
Ormanda Uyku,
Gaz Sobası,
Davudun Anası ve
Hancının Karısı başlıklı hikayeleri mevcut..