Eşimin tavsiyesiyle okuduğum Necip Fazıl Kısakürek'in "Reis Bey" adlı kitabıyla karşınızdayım. Tiyatro oyunu şeklinde yazılmış eserleri seviyorsanız bu kitap tam size göre. Okurken karakterlerin rollerine bürünüp onlar gibi düşünmeye, hissetmeye başlıyorsunuz. Kitabın her sayfasında kendinize de pay çıkarabileceğiniz harika bir eser.
Haluk Kurdoğlu (Reis Bey), Murat Soydan ve Sümer Tilmaç'ın baş rollerde oynadığı Mesut Uçakan'ın yönettiği 1970 yapımı sinema filmini izlemek de kitabını okumak kadar keyif veriyor, kitaptan geri kalmıyor..
Bir ağır ceza hakimi olan Reis Bey'in ömrü otel odalarında geçmiştir. Yapayalnız, tuhaf, taş kalpli bir kanun tatbikçisidir. Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır. Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Ve yaşamının seyri böylece değişir. Reis Bey'in buz gibi iç dünyası verdiği bu idam kararının yanlış olduğu anlaşılınca müthiş bir sarsıntıyla yerle bir olur...
Haluk Kurdoğlu (Reis Bey), Murat Soydan ve Sümer Tilmaç'ın baş rollerde oynadığı Mesut Uçakan'ın yönettiği 1970 yapımı sinema filmini izlemek de kitabını okumak kadar keyif veriyor, kitaptan geri kalmıyor..
Bir ağır ceza hakimi olan Reis Bey'in ömrü otel odalarında geçmiştir. Yapayalnız, tuhaf, taş kalpli bir kanun tatbikçisidir. Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır. Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Ve yaşamının seyri böylece değişir. Reis Bey'in buz gibi iç dünyası verdiği bu idam kararının yanlış olduğu anlaşılınca müthiş bir sarsıntıyla yerle bir olur...
Daha fazla spoiler yapmayayım. Merak eden okusun, izlesin. Şimdi gelelim yazarın kaleminden damlayanlara:
Düşünmeye, kurcalamaya lüzum yok çocuklar. Acımak düşünmektedir, acımak bulmaktadır. Acıyın yeter.
Can taşıyan yüreği atan her yaratığa acıyın! Ağzından kemiğini çaldıran köpeğe, her parçası ayrı ayrı kıvranan solucana, tabanı yanan çakala... Hepsinin üstünde insana; buruş buruş beyni, alnı ve çenesiyle gözyaşı döken insana acıyın!
Gelin çocuklar kumar masasına dizilip hep beraber ağlayalım! Sebep mi istiyorsunuz? Çok!... Gündüzün bitişinde gece, düzlüğün yanında uçurum var diye gençliğin ötesinde ihtiyarlık, kavuşmanın berisinde ayrılık, ekmeğin ucunda açlık var diye katıla katıla ağlayalım!.. Çocuklar, dünya bir gözyaşı evinden başka ne olabilir? Ağlayanlardan olmak dururken üstelik ağlatanlardan olmak reva mı?
Acıyanlar ve acınanlar derneği... İki taraf iç içe... Zaten ikisi de bir... Acımalıyız ki acınalım...Ona göre aile ve cemiyeti terbiyesi... Masallarda karıncaları ezmemek için ayağına çıngıraklı nalın giyen adam yerine incecik manaları ezmeyeyim diye toprakta basacak yer bulamayan çilekeş insanların topluluğu.Hangi masum masumluğunu ispat için suçluyu bulmakla mükellef tutulabilir? Hangi cinayet zanlısına katil sen değilsin olanı bul ve kurtul denilebilmiştir.Merhamet, hiçbir şeyin kendisi değil, su gibi, toprak gibi, hava gibi, ateş gibi her şeyin temeli... Onu getirin kuracağı iklimde iyinin ölü bitkileri dirilsin, kötünün de diri bitkileri ölsün...İnsan sahip olduğu nimeti tam elinden çıkarken anlıyor. Neyimiz varsa her an gittiğini ve yeniden geldiğini farz edip ona göre davranamaz mıyız?
Zorla istenir, alınır mı merhamet? Aldıkları merhamet mi olur?
Ağlayın çocuklar! Mazlumun kendinde kıyılana, zalimin de kendinde kıydığına ağlayın! Mazlumun hesabı görülür, ya zalimin kaybettiği? Gözyaşına ulaşılmadıkça ele geçmez. Zalime daha çok ağlayın çocuklar...Zalimde beni ve kendinizi görün ona daha çok ağlayın. Bir gözyaşı çetesi kurun, beni reis seçin ve insanlara gözyaşını öğretinceye kadar delik deşik edin onları bıçaklarınızla kurşunlarınızla... (Elini cebine götürerek bıçakları işaret eder) Ama bu bıçaklarla değil ıslak kirpiklerinizle... Bıçaklarınızı size tavuk kesemez hale geldiğiniz zaman geri vereceğim. Duygunuz körleşecek olursa sivri uçlarını hafifçe parmağınıza batırıp gözyaşını hatırlarsınız.
Gidin akşamları yamru yumru evlerin yılankavi sınırladığı kuytu mahallelerde dolaşın. Oralarda sokak ortalarında ağlayan çocuklar göreceksiniz. Onlardan ağlamayı öğrenin. Hastane önlerinde, adliye koridorlarında, hapishane kapılarında, yazıhane işlerinde, maden kuyularında, tarla hendeklerinde... Daha nerelerde, nerelerde?... Kansızlıktan kurumuş bir insanlık kaynaşıyor. Seyredin ve ağlamayı öğrenin! Bit pazarına uğrayın oralarda yerlere serilen eşyaya bakın. Ölen çocuğunun minicik kazağını satmaya gelenle bunu düşürmeye bakanın edalarına dikkat edin; ağlamayı öğrenin! Hiçbir şey yapamazsınız, kırlara çıkın, kuş yuvalarını bozmak için ağaçlara tırmanan haylazlara katılın; cıvıl cıvıl imdat isteyen yavru kuşları sonra havada kıvrımlar çizerek acı acı çığlık koparan anne kuşu görün; ağlamayı öğrenin! Yavrusunu ensesinden dişleyip selamete götüren uyuz ve topal kediye baksanız yeter... Ağlamayı öğrenin! Sakın öğrenemeyiz demeyin; Ben öğrendikten sonra siz nasıl öğrenemezsiniz?
Siz merhametten acıma duygusundan yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız. Yerinde haklısınız. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unuttuğunuz için en büyük hakkı kaybediyorsunuz. Rahmet kaldırılmış sizin kalbinizden, buz çölünde yol alıyorsunuz!Ümit kalmayınca telaş da biter.
Şimdilik benden bu kadar. Tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim...
üstad Necip Fazıl Kısakürek çok doğru ve yerinde söylemiş tüm kelimeleri cümleleri noktasına virgüllüne katılıyorum ... Ümit kalmayınca telaş da biter ... emeğine sağlık güzel öğretmenim ❤ sevgiler....
YanıtlaSilÇok yerinde tespitler gerçekten.
SilTeşekkür ederim. Sevgiler:)
Merhametli bir toplum yetiştirebilseydik duyduğumuz kötülükler olmazdı belki de.
YanıtlaSilBelki...
SilYazarim kaleminden dökülenler insanin içine icine işliyor ..
YanıtlaSilAğlamayı öğrenin! Sakın öğrenemeyiz demeyin; Ben öğrendikten sonra siz nasıl öğrenemezsiniz?
Ahhh aldı götürdü beni...
İnsanı etkileyen noktalar çok bu kitapta...
SilNe kadar güzel ve akıcı yazmış. Benim de ağlamayı öğrenmem gerek...
YanıtlaSilHep birlikte öğrenelim o halde.Bir söz okumuştum: Akmayan gözyaşları zamanla kalpte birikir. Kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi insanın kalbini tıkar...
SilSindire sindire okunması gereken eserlerden ;) önerin için teşekkürler
YanıtlaSilÇokk güzel bir kitapmış gerçekten. Seçtiğiniz cümlelerin hepsi mana yüklü. Düşüne-düşüne okunacak kitaplardan. Yazarın "Çile" şiir kitabı var elimde. En kısa zamanda okumak için sabırsızlanıyorum. Güzel paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilOkumanızı isterim...
Sil"Çile" de çok güzeldir.Keyifli okumalar dilerim...
Tanıtım için çok teşekkür ederiz bu eseri okumadım gerçi okumadığım çok kitabı var ama :)
YanıtlaSilBenimde okumadığım çok kitap var. Yavaş yavaş listemden eksiltmeye çalışıyorum.
Silo zaman gönlünüzce bol okumalar :)
Silhımss severim yazarı, halkadan pırıltılar kitabını okudum ben deee :)
YanıtlaSilOnu okumadım ben. Eminim güzeldir.:)
SilMerhametin yolu acımaktan geçiyor, acının ağlamaktan. Bunlardan uzağa düşünce insan kaskatı kesiliyor maalesef. Teşekkürler tanıtıma.
YanıtlaSilMaalesef öyle... Ben teşekkür ederim yorumunuz için.
SilNecip Fazıl hiç okumadım daha :(
YanıtlaSilVakti gelmemiş demek ki. Okursunuz bir ara...
SilPaylaştığınız alıntılar o kadar güzel ki ekrana elimi sokup kitabı almak istedim teknoloji çok yavaş (: Paylaşım için teşekkürler :)
YanıtlaSilEn kısa zamanda okumanızı isterim.:)
Sil