Yol boyu inci gibi dizilmiş ağaçların arasında gezinirken kapılardan sarkan begonviller bize selam durma yarışında. Egzoz dumanı yerine adaçayı kokladığın, üstüne begonvilli parfümden sıktığın, maviyle yeşilin dans ettiği bir diyardan seslenmek ne güzel..
Arabanın motor sesi değil, tıkır tıkır gelen faytonlardaki atların ayak sesleri karışıyor bu sessizliğe. Hele önündeki sepetine begonvilleri doldurmuş bisikletli insanlar pedallarını güzel bir güne çevirirken huzur dolu bakışları yakalıyorsun bir anda. Bir yere yetişmenin telaşında değil hiçbiri.
Azap yokuşundan tırmanırkense azap çekmemek mümkün değil. Ama her yağmurdan sonra gökkuşağı çıkar misali bu azap da bitiyor. Cehennemden cennete gelmiş gibi oluyor insan.
Kayalıklara çıkıp uçurumun kenarında hayata yeniden tutunmuş gibi deklanşöre basarken yeni yeni güzelliklere şahit oluyorsunuz. Üstüne de komşu adayı izlerken ince belli bir hanımın sunduğu çay, iyi geliyor.
Geri dönüş yolunda Azap yokuşu azap vermiyor artık. Bizi selametle uğurlar gibi. Hele konuşmaya çalıştığımız martılar bize eşlik ederken veda konuşması yapıyor gibiler. Tekrar görüşelim temennisiyle iskeleye doğru yol alıyoruz biz de.
Begonvilli sokakları bir kez daha arşınlarken her köşe başında, her begonvil durağında, her yokuşta ayrı bir anı biriktiriyoruz fotoğraf karelerine yansıyan.
İskeleye geldiğimizde kollarını açmış bizi bekleyen vapura binerken ardımıza bakıp el sallıyoruz görüşürüz diye. Geride bıraktığımız begonvil kokularıyla birlikte köpük köpük sularda deniz havasını ciğerlerimiz bayram edercesine içimize çekiyoruz. Susam kokusu da karışıyor deniz kokusuna. Dilimizde de "dalları basmış kiraz, adalara gidelim bu yaz" şarkısı..
İskeleye yanaştığımızda ise sanki güzel bir rüyadan korna sesleriyle, egzoz kokusuyla uyanıyoruz. Ne diyelim metropole hoş geldiniz... :)
Begonvilli sokakları bir kez daha arşınlarken her köşe başında, her begonvil durağında, her yokuşta ayrı bir anı biriktiriyoruz fotoğraf karelerine yansıyan.
İskeleye geldiğimizde kollarını açmış bizi bekleyen vapura binerken ardımıza bakıp el sallıyoruz görüşürüz diye. Geride bıraktığımız begonvil kokularıyla birlikte köpük köpük sularda deniz havasını ciğerlerimiz bayram edercesine içimize çekiyoruz. Susam kokusu da karışıyor deniz kokusuna. Dilimizde de "dalları basmış kiraz, adalara gidelim bu yaz" şarkısı..
İskeleye yanaştığımızda ise sanki güzel bir rüyadan korna sesleriyle, egzoz kokusuyla uyanıyoruz. Ne diyelim metropole hoş geldiniz... :)
Görmeyeli o kadar uzun yıllar oldu ki Adaları. Büyük Ada en bilineniydi zaten. Diğerlerini görüp görmediğimi bile tan çıkaramazken Büyükada'yı yeniden görmüş gibi olduk.
YanıtlayınSilTeşekkürler :)
Belki tekrar görmek nasip olur size de. Ben teşekkür ederim yorumunuz için.:)
SilAdayı çok seviyorum ben de, yazınla birlikte gezmiş kadar oldum. Keşke adalı olsam derim her gittiğimde..
YanıtlayınSilBegonvil kokulu selamlar
Her giden oralı olmak ister oradaki güzelliği keşfedince.
SilSelamlar,sevgiler:)
Yine ne güzel yazmışsın. Senin yazılarından bana hep sakinlik ve huzur geçiyor. Hani bitmesini istemediğim kitap sayfaları gibi her yazın. Bu da öyleydi. Ve bir gün o hissi kitabını okurken de yaşamayı diliyorum, bence bir kitabın olmalı senin.
YanıtlayınSilÇok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için. Ben de bir kitabımın olmasını çok isterim. Umarım dediğin gibi olur.:)
SilMavı çerçeveli gözlük benzetmesi müthişti...
YanıtlayınSilBeğenmenize sevindim, teşekkür ederim...
SilGerçekten çok güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık. Bence en güzel begonvil diyarı Bodrum :) Gerçekten harika görünümüyle. Bu arada istersen kendin için bile kitap yazabilirsin neden olmasın varkitaplarını yayınlayabileceğin yayın evleri ama sermaye gerekiyor tabi :)
YanıtlayınSilÇok teşekkür ederim. Bodrum'u da görmek isterim tabii.:) İlerleyen zamanlarda olur belki:)
SilAdalara gidince havası değişiyor insanın :)
YanıtlayınSilBence de:)
SilAhh ne çok severim. Ama yetiştirmeyi beceremedim.
YanıtlayınSilYetişenleri severiz biz de.
Silayy istanbulda en sevdiğim yer, aşık olduğum ve çok sık gittiğim yer. hatta bi dolu öyküm adada geçiyoooo. ne güzel anlatmışsııın :)
YanıtlayınSilAdayla ilgili anlatımlarını hatırlıyorum sanki. Çok teşekkür ederim.:)
SilYaa necə də gözəl təsvir etmisiniz o gözəllikləri, bəlkə də ən gözəl bu cür təsvir edilə bilərdi. Qələminizə sağlıq...
YanıtlayınSilÇok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için...
SilÇok istememe rağmen bir türlü gidemedim adalara...
YanıtlayınSilBelki gidersiniz bir gün...
SilGünaydınlar sevgili ebemkuşağı,yapmış olduğun yorumu yanlışlıkla sildim;üzgünüm,istersen tekrar yorumlaya bilirsin;selamlar..
YanıtlayınSilGünaydın... Böyle durumlar bende de oluyor bazen. Sorun değil...
SilHer gittiğimde içimde hayranlık dilimde ALLAH'ım burada yaşamayı bana da nasip et duası.. Aynı yazdığın gibi kucaklıyor sarıyor hayallere daldırıyor ve tatlı bir tebessümle uğurluyor.
YanıtlayınSilNe güzel o güzellikleri keşfedebilmek. Oraya gidince insan ister istemez orada yaşamak istiyor.
SilNe kadar güzel anlatmışsınız yine, tatlı bir düş gibi Ada gerçekten:)
YanıtlayınSilÇok teşekkür ederim. Tam bir düş gerçekten...
Silİmrendim çok çok uzun yıllar oldu gitmeyeli. Bir tek şu fayton konusu halledilsin istiyorum elektrikli arabalar olsun. Atcağızlar ölmesin diye, eline sağlık:)
YanıtlayınSilBir ara tekrar gidersiniz belki.Atlar içinse çözüm üretilmeli. Teşekkür ederim:)
SilBegonvillere hayranım resmen, tatil için Marmaris'teydim ve her yer aynı Adalar'daki gibi pespembe begonviller ile doluydu müthişti!
YanıtlayınSilÇok güzeller begonviller:)İnsanı mest ediyor.
Silİnşallah banada gitmek nasip olur o adalara :)
YanıtlayınSilİnşallah:)
Silİstanbul'un Adalar'ını çok sevmeme rağmen bi o kadar da kalabalık oluşu yüzünden eskisi kadar cazip gelmiyor bana, en azından hafta sonu için öyle. Belki hafta arası bir kaçamak neden olmasın :)
YanıtlayınSilHafta içi daha sakindir. Bir kaçamak gerek:)
SilÇok güzel yazmışsınız, Adalar bu şiirsel anlatımı hak ediyor gerçekten. Ama yazın öyle kalabalık oluyor ki hele Büyükada en az yerli turist kadar yabancı turistler. Adalar ın başı dönüyordur kalabalıktan. Yine de Burgaz ve Kınalı daha sakin. Begonviller burada ayrı coşuyor, takı gibi üzerinde taşıyor tüm adalar eflatun, pembe ve beyaz çiçeklerini.
YanıtlayınSilElinize sağlık. Sevgilerimle..
Çok teşekkür ederim. Begonvillerle bütünleşiyor gibi ada. Sevgilerimle...
SilSanırım dört sene önce gitmiştim. Ama yeniden gitmek istediğim hatta bir gece de olsa orada konaklamak arzusunda olduğum yer Büyükada. Yakın tarihte izin olursa gideyim. Canım çekti. :)
YanıtlayınSilO halde en kısa zamanda gidip konaklamanızı dilerim. Gidince benden de selam söyleyin:)
SilŞu pandemi bitse de yine gidebilsek. Vapurda rüzgar yüzümüze çarpsa, adaya ayağımızı bastığımız anda çiçek kokuları burnumuza dolsa ....
YanıtlayınSilAh en kısa zamanda diyelim..
Sil