21 Ocak 2025 Salı

PORTAKALIN GÜCÜ ADINA

Önce küçük bir vızıltı sonra koca bir dağın içinde volkanik patlamalar...Çoştukça coşan, kaynadıkça kaynayan bir dere... Derenin üstünde bir o yana bir bu yana sallanan tahta köprü. Ha düştü ha düşecek telaşesi.

Sıcacık dumanıyla etrafı saran bir koku. Peşine düşmüş virüs ordusu. Düşman belli, hemen kuşanmış silahı. Vermemiş geçit, açmamış ağzını. Soğuk terler akmış şıp şıp yatağına. Ne olacağı belli değil sonunda. O soğuk terler dönünce sıcağa. Rahatlamış koca çınar en sonunda.

Biraz nane biraz limon kokusu... Soba üstünde ıhlamur, midede portakal deposu. Çek burnuna lavanta, kat tarçını suyuna.  Hele sofraya konduysa kelle paça. Anla ki şifa dağıtılıyor burada. 

Havalar soğuyunca çıktı virüsler ortaya. Baktılar bir sağa bir sola. Tam hasta edeceklerdi ki insanı, insan kalktı ayağa. Elindeki portakalı havaya kaldırıp portakalın gücü adına diye bağırınca virüs kaçtı toprak altına. O sırada tahta tezgahıyla dolaşan işportacı "geeeel vatandaş geeel taze sıkılmış portakal, zencefil, nar suyuna. Şifa deposu burada." 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder