Mahallenin birinde baba ocağından genç bir kız ayrılıyordu. Telli duvağının altından inci gibi gözyaşlarını akıtırken babası kızının ardından ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Erkek adam ağlamazmış. Sonra dünürleri ne dermiş. Bu düşüncelerle avutmuş kendini bir süre, Mümtaz Bey. Herşey bitip herkes evine çekilince dayanamamış adamcağız. Refikasını yanına çağırmış. Kadıncağız eşinin haline şaşırmış. "Ne oldu, Bey? Niye ağlıyorsun böyle?" deyince adam içini çekmiş. "Yahu Hanım, bizim kız ne zaman büyüdü de böyle telli duvaklı gelin oluverdi? Gözümde hep küçük bir kız çocuğu hayal ediyorum ben. Oysa o çoktan büyümüş de fark etmemişim. Yıllar çabuk geçiyor, Neriman Hanım.." dedi Mümtaz Bey...
Neriman Hanım gözlerindeki yaşı silip eşini teselli etti. "İlahi Bey, beni de ağlatacaksın. Ne mutlu bize ki bu günleri gördük. Daha torun torba göreceğiz." Mümtaz Bey, "Ah Neriman Hanımcığım yine çok uçtun.." dedi. Neriman Hanım hayalleriyle meşhurdu zaten. Ayaküstü iki hayal kuruverirdi hemen. Hep güzel hayaller olurdu onunkisi. Zaten kötü hayal diye birşey olmazdı ki..
"Ne yapayım elimde değil üzülmemek. Kız babası olmak ne kadar da zormuş.." deyince "Ben de kız anasıyım, ne yapalım şimdi?" dedi Neriman Hanım. Omzunu silkip balkona yöneldi Mümtaz Bey. Bir rüzgarın sesine kulak verdi bir de yüreğinin sesine. "Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece" dizeleri döküldü dudaklarından. Sazını eline alıp tıngırdatmak istedi ama vazgeçti. Saat epey geç olmuştu çünkü. Gecenin bir yarısı komşuları uyandırmaya gerek yoktu.
Hanımı bol köpüklü Türk kahvesiyle yanına gelip ikram etti eşine çifte kavrulmuş lokum eşliğinde. Gecenin sessizliğinde uzunca bir sohbete daldılar Mümtaz Bey ile. Bir ara Neriman Hanım üşür gibi oldu. Hemen Mümtaz Bey imdadına yetişti. Ceketini çıkarıp eşinin omuzlarını örttü. Sonra da eşinin kulağına fısıldadı: "Kahve bahane, sohbet şahane..."
Ne sımsıcak bir hikâye :)
YanıtlaSilOkurken için sıcacık oldu :)
YanıtlaSilKaleminize sağlık ^^
harika kendimi içinde bulduğum bir hikaye
YanıtlaSilTeşekkürler... Ne güzel:)
Siltatlı ve duygusal yaaa aynen canlandı gözümdeee :)
YanıtlaSilSohbet şahaneydi.. Neriman Hanım ve Mümtaz beyi okurken yüzümde tatlı bir gülümseme oluştu. Ara sıra da minik fotoğrafa bakıp bu gülümsemeyi pekiştirdim. Çok güzel bir hikayeydi..
YanıtlaSilGülümseme oluşturabildiyse Neriman Hanım ile Mümtaz Bey ne mutlu:) Çok teşekkür ederim..
SilSonu iyiydi :))
YanıtlaSilSımsıcak bir hikaye. Açıkçası kız babası olmadığıma sevindim, ben de ağlardım kızımı verirken. Gerçi oğlan evlenirken de ağlarım ben, fazla duygusalım. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilİnsan duygusal olunca kız ya da erkek babası olmak pek fark etmiyor sanırım. Teşekkür ederim...
SilÇok güzel hayattan bir hikaye :) Okurken çok keyif aldım. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilBİLGİLENDİRME İÇİN TEŞEKKÜRLER, RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Sizin de bayramınız kutlu olsun...
SilBEN DE BİR KIZ BABASI OLARAK ''KIZ BABASI OLMAK ÇOK ZOR'' FİKRİNE KATILIYORUM. BUGÜN BİR BLOGGER ARKADAŞIMIZ DERT YANMIŞ; ARKADAŞLARIMIZ YAZILARI OKUMADAN YORUM YAPIYOR DİYE. GERÇEKTEN DE ÇOK DOĞRU. BU GÜZEL HİKAYEYİ OKUMADAN YORUM YAZMIŞIM DAHA ÖNCEDEN. AFFINIZA SIĞINIYORUM. GERÇEKTEN HARİKA BİR HİKAYE İMİŞ. :(
SilOlur bazen öyle şeyler. Farkına varıp tekrar okuduğunuz için teşekkür ederim...
SilAnne, babalar hatta kendimden biliyorum teyzeler için çocuklar daima çocuk kalıyor:)hiç büyütmüyoruz gözümüzde:) Çok güzeldi hikaye.:)
YanıtlaSilEvet çocuklar hiç büyümüyorlar sanki.:) Çok teşekkür ederim...
Sil