29 Aralık 2022 Perşembe

GÜLNİHAL

 Kerpiçten evin işlemeli penceresinden göründü ay parçası yüzü... Yanaklarının pembeliği yansımıştı günün ilk ışıklarına. Su yeşili gözleriyle etrafı süzerken içeriden annesinin seslenmesiyle kendine geldi Gülnihal.

Hemen pencereyi kapattı. Tül perdeyi hafifçe örttü. İçeri girdi biraz mahcup bir edayla. Annesi akşama misafirlerin geleceğini, hazırlık için kahvaltıdan sonra kendisine yardım etmesi gerektiğini söyledi. Hiçbir şey söylemeden usulca başını sallayıp onayladı annesini. 

Oysa başka planları vardı. Kırlara gidip çiçeklerden taç yapacaktı mahallenin çocuklarına. Söz vermişti çünkü. Şimdi nereden çıktı şu misafirler diye düşünmeden edemedi. Düşündü ama bir şey söylemedi. Sıcacık tandır ekmeğine köy peynirini sarıp yerken de düşündü. Sarıkız'ın muhteşem sütünü içerken de. Onun bu düşünceli hali kaçmadı annesinin gözünden. "Hayırdır Gülnihal? Pek düşüncelisin, bir haller var sende" dedi. Yok bir şey demekle yetindi bizim kız.

Kahvaltı sofrasını kaldırdıktan sonra hemen işlere koyuldular. Etrafı silip süpürme işini Gülnihal alırken annesi mutfağa girişti. İkramlık bir şeyler hazırlaması gerekliydi. Koca bir leğen hamur mayaladı. Patatesleri kuzine sobanın gözüne yerleştirdi. Kuzinede pişen patateslerin ayrı bir tadı olurdu. Bir de un helvası kavurursa işi tamamdı. 

Gülnihal de dip köşe her yeri güzelce temizledi. Temizlik suyuna kattığı güllerle etrafı mis gibi gül kokusu sardı. Narin bilekleriyle koca yün halıları da bir güzel çırptı. Yastıkları kabartıp köşelerine yerleştirince işi bitti sayılırdı. Geriye bir tek balkonun yıkanması kalıyordu. Ona da bir kova su yeterdi. Neyse oyalanmayayım da onu da halledeyim diye söylendi kendi kendine. Balkonu da temizleyince işi bitmişti ama çok yorulmuştu. 

Bir yorgunluk kahvesini hak ettik diye düşündü. Hemen geçti ocak başına. Bakır cezveyi sürdü ateşe. Usul usul köpüren kahveyi seyrederken köpükleri fincanlara dağıtmayı da ihmal etmedi. Sarı yaldızlı tepsiye yerleştirdi fincanları. Sonra annesine seslendi: "Yorgunluk kahvesi hazır, sedirden bekleniyorsun" diye. Annesi kahveyi görünce çok mutlu oldu. "Bu pek iyi geldi, ellerine sağlık güzel kızım" dedi. Kahveler bitince fincanları yıkayıp rafa yerleştirdi Gülnihal. 

Sonra da annesinden dışarı çıkmak için izin istedi. Annesinin misafirler gelecek demesine kalmadan "Onlar gelmeden evde olurum merak etme" deyiverdi. Annesi başını sallayıp "Bu kadar hevesle gittiğine göre kırlara gidiyorsun galiba" dedi. "Evet, nasıl anladın?" dedi şaşkınlıkla Gülnihal. Annesi muzipçe gülümsedi ve ekledi. Anneler anlar...

9 yorum:

  1. Ne güzeldi. Anne kız günü programlayıp karşılıklı kahve içtiler.
    Un helvası çok severim. Rahmetli annem de çok güzel yapardı. Eskilere götürdün beni Hayal Kahvesi. Emeğine sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.:) Annenize de Allah'tan rahmet dilerim.

      Sil
  2. Aminnn, cümle geçmişlerimize rahmet olsun. Mekanları cennet olsun 🙏🙏

    YanıtlaSil
  3. su yeşili gözler ne güzel :) anneler anlar tabiii :)

    YanıtlaSil
  4. ne güzel yazmışsınız :) bende hep yeşil gözlerim olsun istemişimdir :))

    YanıtlaSil