20 Şubat 2017 Pazartesi

CAN KIRIĞI

Bir yangın yeridir gönlüm. Hiçbir suyun ateşi söndürmeye güç yetiremediği. Gözlerim değil, gönlüm ağlıyor. Feryadım dilimde değil yüreğimde.. Ayaklar altında bir geçmişim, karanlığa gömülmüş bedenim var. Dahası ruhum toprak altında kalmış. Üzerimde kaldıramadığım yüklerim var. Büyüdükçe büyüyor ateş, yandıkça yanıyor gönlüm. Suya ateş, ateşe su misali tükendi ömrüm. Sayfalardan hülyalara, hülyalardan mısralara, mısralardan seslere, seslerden gönle düşen, bin bir gece değil, bin bir bilmecedir bizim payımıza düşen. Ağlamalarla gülmelerin, akreple yelkovanın birbiriyle yarıştığı, ebemkuşağı misali yedi duygunun birbirine karıştığı bir zaman diliminde gönlümde gelgitler yaşanmakta. Dışarıda ay mı güneş mi tutulur bilinmez ama benim gönlümde bir tutulma var. Dışarıda yağan yağmur toprağa ab-ı hayat bahşederken benim gönlüme dökülenler cansuyu olur mu acaba? Gözlerden  akmayan yaş gönülde okyanus oluşturur mu bilinmez elbet. Bilinen tek şey ise bir yerlerde çatlayan yürekten sızan, birkaç damla göz yaşına karışmış can kırığı..

7 yorum:

  1. Can kırığınada çözüm yok malesef :( Ellerine sağlk güzel bir yazydı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet doğru maalesef.Yorumunuz için teşekkürler..

      Sil
  2. o güzel yüreğinizden öperim... çok güzel yazmışsınız

    YanıtlaSil
  3. Sayfalardan hülyalara, hülyalardan mısralara, mısralardan seslere, seslerden gönle düşen, binbir gece değil, binbir bilmecedir bizim payımıza düşen. yine yüreğinize ne değimişse; dilinize düşmüş kaleminizden dökülmüş efendim... emeğinize sağlık

    YanıtlaSil