Sobanın üstünde demlenmiş ıhlamurun buharı penceremden dışarı süzülürken kokusu da dışarıda yağan yağmur damlalarının arasına karışıyordu. Belki bir bardak ıhlamur ikram ediyordu onlara, içleri ısınsın diye. Rüzgarın önüne katıp sürüklediği yağmur damlalarına eşlik ediyor bir bardak limonu sıkılmış ıhlamurum.
Soğuk kış gecelerine inat içimi ısıtırken kokusuyla sarıp sarmaladı beni. Aldı götürdü yıllar önceki ninemin masalcı dünyasına..
Eskiden uzun kış gecelerinde sobanın etrafında toplanır kâh kestane pişirirdik, kâh ekmek kızartıp üzerine yağ çalardık. Çoğu zaman da ıhlamur kaynatır, kokusunda masallar dinlerdik. Evvel zaman içindeler, masal masalın içindelere dönüşürdü. Sonra da bilmeceler sıralanırdı peşi sıra.
Televizyonun, tabletlerin, cep telefonlarının hüküm sürmediği, muhabbetin tavan yaptığı zamanlardaki ıhlamurun kokusu şimdilerde hissedilmiyor sanki. Sobanın etrafında masalcı ninem de yok artık. Geceye eşlik eden masallarım da. Ama hâlâ sobanın üstünde olmasa bile ocağımın üstünde kaynayan ve kokusu geceme eşlik eden ıhlamurum var..
İçine biraz limon sıkınca hasta odasına şifa olur ıhlamur. Bazen de benim gibi sevenler için gece yol arkadaşı. Hafiften ocağın üzerinde demlenirken kokusuyla da benim yüreğim demlenir. Üstüne de bir şiir dillenir, ıhlamurlar çiçek açtığı zaman diye. Bir başkadır ıhlamurun geceyle dansı. Bir başkadır onun kokusu.
Erik ağacı çiçek açtığında arkasından meyvenin geleceği bilinir. Oysa ıhlamur çiçek açtığında aynı zamanda o çiçek, onun meyvesi olur. Diğer ağaçlara da benzemez ıhlamur ağacı. Onunla paylaşılan gece de bir başka oluyor. Kokusu penceremden dışarı sızmış, geceye karışıyor. Yıldızlar eşlik ediyor ninemsiz masallara, ıhlamur kokulu akşamlara...
Gölgesinde aşıklar dinlenir, kokusunda ıhlamur sevdalıları. Bir de bizim köyün gece kuşları. Şimdi demleniyor ocağımın üzerinde. Rengini almış, sevenlerini bekliyor. Buyurun ıhlamurun kokusuyla demlenmeye...
Buyurmuştum zaten. Daveti görmeden hemde. Davetsiz.
YanıtlaSilO güzel ıhlamur, kestane kokuları içinde ne güzel bir gezinti oldu.Yıldızları göremesem de.
Çok teşekkürler :)
Ne iyi ettiniz de geldiniz.
SilAfiyet olsun.:)
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBence de hak ediyor. Teşekkürler:)
SilYorumunuzu az önce yanlışlıkla silmiş olabilirim. Eğer öyleyse çok özür dilerim.:)
SilIhlamur ağaçları da çok güzel kokar her taraf öyle bir güzelleşiyor ki kimileri bu ağacın kokulu olabileceğini bilmiyor..
YanıtlaSilYazı güzeldi,sıcacık.
Biz o yıllardan bu yıllara göçemedik Hasibe hanım..özlemişiz o yıllara hiç dinmeyecek.
Ihlamurun ayrı yeri var bende. Özleniyor o zamanlar...
SilTam ben diyecektim, ıhlamur ağaçları da ne güzel kokar yanından geçerken, diye. Kiremit hanem benden önce davranmış.
SilAğaçlar da eksiliyor birer birer, kokuları da.
Kokusu da güzeldir ıhlamur ağaçlarının. Umarım mahrum kalmayız bu güzellikten.
Silay ne güzel duygulu, nostaljik, sona başında masal dinliyor gibi okuduum, pek soba görmüş olmasam daaa :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler... Soba görmesen de hayâl edebilmişsin demekki:)
SilBir ıhlamur, bir de melissa benim başımı döndürür kokusuyla... içimi de enfestir. Bir çiçeği yer gibi hisseder insan. Yok yok, içinde o çiçeğin açtığını hisseder! Yazınız, sobalı günlerimi özlediğimi anımsattı ve o günlere dönmeye gün sayıyorum :)
YanıtlaSilBen de beklerim ıhlamur içmeye.. Sevgiler,
Çok doğru...İçerken benim içimde de ıhlamur çiçeği açıyor sanki. Sobanın sıcaklığını arada yaşayanlardanım ben.:)
SilGelirim elbette ıhlamurunuzu içmeye. Sevgiler...
Ben de yorum bıraktım ama sistem de bir sorun mu var?
YanıtlaSilHangi yorum için söylediğinizi anlamadım ama bu aralar zaman zaman teknik sorunlarla karşılaşabiliyorum ben de.
SilKışın çıtır çıtır yanan sobalar canlandı gözümde. Yıllar öncesiydi. Bazen kestane, bazen çay ama çoğu kez ıhlamur. Özellikle hastalıklarda ilaç gibiydi. Belki geçmişte çok içtiğimden şimdi pek içemiyorum.Ama tarçınla güzel oluyor.
YanıtlaSilSobanın ayrı güzelliği var.Bizim sobanın üstünden de ıhlamur eksik olmazdı. Evet tarçınla da güzel.:)
Silİstanbul'da üniversitede okurken arkadaşım bir poşet ıhlamur getirmişti. O kadar çoktu ki devamlı kaynatıp içiyordum ve çok uyuyordum. Sonraları öğrendim rahatlatıcı etkisi olduğunu. Akşamları içmek için en ideal çay bence :)
YanıtlaSilİyi rahatlatıyor gerçekten.Bence de ideal:)
Silıhlamur kadar harika bir çay yok şu hayatta. gerçekten insana huzur veriyor :)
YanıtlaSilKokusu da tadı da huzur deposu:)
SilSobalı evleri pek bi özledim şimdi hatırlayınca..
YanıtlaSilArada böyle ev bulursanız gidin derim.:)
SilNormalde hatırlayamazdım kokusunu bşr anda ama bu metinde öyle bir anlatmışsın ki burnuma geldi resmen. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilKokusunun size ulaşması beni mutlu etti.Ben teşekkür ederim yorumunuz için:)
SilArka sokağımızda ıhlamur ağacı var.Bazen yolumu uzatıp özellikle oradan geçerim o harika kokuyu duymak için.
YanıtlaSilBen çok küçükken annemin annanesi hayattaydı,her daim ocakta nane çayı olurdu.Hala ne zaman nane kokusu duysam büyük annanemi hatırlarım :(
Annemlerin de kapının önünde var bir ıhlamur ağacı. Kokusu insanı mest ediyor.
SilAh şu büyük anneler,nineler... Her daim ocaklarında kaynayan naneleri,ıhlamurları, çayları bulunur.
Buna sevindim.:) Teşekkür ederim.:)
YanıtlaSilIhlamur pek olmazdı ama kuşburnu çayını eksik etmezdik sobanın üstünden. Eski günler gözümde canlandı şimdi. Zaman ne çabuk değişiyor..
YanıtlaSilAnnem de ormandan topladığı kuşburnunu kaynatırdı zaman zaman sobanın üstünde.Evet, zaman hızla değişiyor.
SilIhlamuru çok severim. Avusturyada da çok ihlamur agaci var 😊
YanıtlaSilBen de:) Avusturyalılar da ağızlarının tadını biliyorlar demekki:)
SilÇok faydalı olduğunu biliyorum, ayrıca müthiş pahalıymış diye duydum, yetişmiyor mu az mı ekiliyor artık niyeyse o kadar pahalı? Öksürüğe birebir derdi rahmetli bir komşumuz. Tadını sevmem pek:))benim favorim sahlep üzerine de tarçın. Bayılıyorum özellikle soğuk günlerde.
YanıtlaSilSevgilerimle:)
Öksürüğe iyi geldiği doğrudur. Bu arada tarçınli sahlep de kış günlerinde sevdiklerimden.
SilSevgiler:)
Sahi unuttum soba etrafında oturmak, o sohbetler ne tatlı anlatmışsın içim acıdı yok şimdi ne soba, ne o eski dostlar, hepsi rahmetlik oldular:(((ooof offf...
YanıtlaSileline sağlık
Sanırım birçok şey eskide kaldı.:( Teşekkürler...
Silyşne harika bir yazı elinize sağlık, ıhlamur kokusu bana hep geçmişi hatırlatır, böyle bir nostalji havası verir..:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Haklısınız, ıhlamurun nostaljik bir havası var...
SilSobanın üstünde kaynayan ıhlamur sanki daha güzel kokuyor,daha çabuk iyilestiriyordu bizi...
YanıtlaSilKokusunu hissederek okudum yazınızı:) çok güzel 💕
Sobanın üzerindekinin tadı da kokusu da ayrı güzeldir.
SilTeşekkür ederim:)
O kadar güzel anlatmışsınız ki öykü tadında. Bir an soba ve ıhlamur özlemi yaşadım. Yüreğinize sağlık.
YanıtlaSilMandalina kabukları olurdu sobanın üzerinde bu zamanlarda. Bizde çay kaynardı hep üzerinde. Arada çoraplarımın altı yapışırdı sobaya :) Babaannem masal anlatırdı, bir yandan da ya örgü örerdi ya da eski bir kazağı sökerdi. Sökerken kollarımızı açıp sararak çile yapardık ki o yünler yıkansın yeniden kazak pantolon olsun bize. Evler sıcak, herkes bir odaya çekiliyor artık, çok koptuk birbirimizden.
YanıtlaSilNe güzel zamanlardı değil mi? Maalesef haklısınız. Çok koptuk birbirimizden.
SilNasıl güzel anlatmışsınız, sabah demlemiştim, şimdi ıhlamur eşliğinde okudum daha bir etkili oldu sanki :)
YanıtlaSilSize de afiyet olsun:)
SilBende çok severim ıhlamuru ve kestaneyi. :D
YanıtlaSilİkisi vazgeçilmezlerimden.:)
SilAhhh canım ıhlamur çekti bu yazıyı okuyunca :D
YanıtlaSilHemen demleyiverin o halde:)
SilO zamanlar cok sikayet etsek sevmesemde :) ozledim simdi sobali evi ve ihlamuru :))
YanıtlaSilÇilesi çok oluyor sobalı evlerin:) Ama sonrasında özeniyor yine de:)
Sil