4 Haziran 2017 Pazar

UÇURTMA

 Mahalledeki çocuklar uçurtma uçuruyordu. Ben de bir uçurtmam olsun, onu gökyüzüne salayım istedim. İstedim ki, kuşlar gibi süzülsün maviliklerde.. Ama minnacık ellerimle uçurtma yapmayı bir türlü beceremedim..

Sonra Babam'dan yardım istedim. Hani "Babaların elinden her iş gelir!" diye düşünür ya, çocuklar. Ben de öyleydim. Süper kahramanımdı benim Babam. Bir uçurtma yapamayacak mıydı? Ama yapamadı maalesef. Meğer Babam'ın daha önce hiç uçurtması olmamış. Hiç hayallerini salmamış gökyüzüne. Ve hiç çocuk olmamış belki de. Ben o gün babaların her işin üstesinden gelemeyeceğini öğrendim..

Bir de, "Annem'den yana şansımı deneyeyim" diye düşünüp Annem'in yanına gittim. Derdim dünyadan büyük dedim. "Neymiş o büyük dert?" diye sorunca "Hayallerimi maviliklere salacağım, bir uçurtmam yok." dedim boynumu büküp. Hiç vakit kaybetmeden birlikte uçurtma yapmayı teklif ettim. "Uçurtma erkek işi, ne anlarım ben uçurtma yapmaktan" dedi Annem. Yine hayallerim gökyüzüne ulaşamadan suya düştü. Uçurtma yapmak erkek işiyse Babam neden halletmemişti bu işi? 

Sonra aklıma mahallenin sevgili bakkalı Rüstem Amca geldi. Hemen sokağın köşesindeki bakkal dükkanına koştum. Burası Rüstem Amca'nın ekmek teknesiydi. Küçük, şirin, rafları özenle yerleştirilmiş, içerisi taze ekmek kokan bir dükkandı onunkisi. Mahallenin çocuklarını çok severdi Rüstem Amca. Tabii mahallenin çocukları da Rüstem Amca'yı. Ne zaman dükkanına gitsek bizi sımsıcak, insanın içini ısıtan gülümsemesiyle karşılar, halimizi hatırımızı, derslerimizi sorar sonra da dükkandaki en güzel şekerlemelerle uğurlardı. Sırf o şekerlemelerden almak için günde birkaç kez uğrardık onun ekmek teknesine. Bu sevecen Rüstem Amca elbette bana yardım edebilirdi. Yanına vardığımda nefes nefese bir isteğimin olduğunu söyledim. "Şu renkli şekerlemelerden istiyorsan rafın önünden alabilirsin" dedi. Şekerleme istemediğimi söyleyince meraklı gözlerle yüzüme baktı. "Nedir isteğin bakalım, Küçük Hanım?" dedi her zamanki gülümsemesiyle. "Hayallerimi, umutlarımı gökyüzüne salmak, onlara el sallamak istiyorum. Bunun için uçurtmaya ihtiyacım var. Ama ben uçurtma yapmayı beceremedim. Annemle Babam da yapamadı. Mahalledeki çocuklar uçurtma uçuruyorlar ama onlar da benim uçurmama izin vermiyorlar. Benim de aklıma sen geldin. Birlikte uçurtma yapabiliriz diye düşündüm. Sahi bana yardım edebilir misin Rüstem Amca?"

 Rüstem Amca'nın gözlerinin içi gülmeye başladı sanki. "Bana iki dakika müsaade et, Küçük Hanım" diyerek dükkanın içindeki diğer odaya geçti. Sonra elinde rengarenk, süslü mü süslü bir uçurtmayla yanıma geldi. "Bunu geçen gün dükkanda sinek avlarken can sıkıntısından yaptım. Mahalledeki çocuklardan birine veririm diye düşündüm. Ama kime vereceğime karar verememiştim. Şimdi düşünüyorum da bu uçurtma senin kısmetinmiş ki ayakların seni buraya getirdi" diye ekledi. Önce inanamıştım ama uçurtmayı elime alınca sanki ondan önce ben uçtum havalara. Meğer çocuklar ne kadar küçük şeylerden mutlu olabiliyorlarmış onu öğrendim bugün..

Sonra ne mi yaptım? Uçurtma uçuranların kervanına ben de katıldım. Uçurtmanın ipini saldığımda hayallerim, umutlarım çoktan gökyüzüne ulaşmıştı. Başımı kaldırdığımdaysa Rüstem Amca, gökyüzünden o her zamanki gülümsemesiyle bize el sallıyordu..

35 yorum:

  1. Biliyor musun harika uçurtmalar yapan bir Rüstem tanıyorum gerçekten de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa bu daha da güzel oldu şimdi. Meğer hayalimdeki Rüstem Amca gerçekte de varmış.:)

      Sil
  2. Çocukları en çok mutlu eden oyuncak, iyi eğlenceler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, uçurtma göklerde süzüldükçe onu aşağıdan izleyen çocuğun hali görmeye değer. Ne kadar da mutlu oluyorlar :)

      Sil
  3. Umarım sizin uçurtmalarınız tellere takılmadan hayal ve umutlarınızla içinize hiç burukluk vermeden hayatınız boyunca yol alırlar. Yorumunuza sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel yazmışsın, Kalemine sağlık.. Özellikle Bakkal Rüstem Amca'nın boş vaktini degerlendirip uçurtma yapması çok hoşuma gitti. Bana aşağıda linkini verdiğim yazıdaki beni etkileyen şu cümleleri hatırlattı:

    ".....Günümüzde bozuk bir saati tamir edilemez diye gönderenlerin sayısının çok olduğunu söyleyen Recep Gürgen bir zamanlar buna kimsenin cesaret edemediğini belirtiyor. 'Tamiri imkansız saat yoktur' sözünü biraz da meslektaşlarını dükkana çekmek için söylediğini şöyle açıklıyor: 'Benim meslektaşlarım kolaycılığa kaçıyordu. Ben bu sözümle onları kışkırttığımı düşünüyorum. İş yok demeleri, boş boş oturmaları beni mesleğim adına rahatsız ediyordu. Ben bunu hiçbir zaman yapmadım ve yapamadım. Çünkü ben ustalarımın işleri olmadığı zaman yapılmış bir saati sökerek yeniden yaptıklarını biliyorum. Kapının önünde boş oturan, gereksiz muhabbetler eden insan esnaf değildir. Esnaflık sosyal bir sınıftır. Sanatçılar nasıl göz önündeyse esnaf da öyledir. Ben bu sözü söyleyerek bu arkadaşlarımı dükkanın içerisine çekmeye çalıştım.'.....”

    http://www.kariyer.net/kariyer-rehberi/antika-saat-tamir-ustasi-recep-gurgen/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ederim.Recep Gürgen'in yazısını okumuştum.Sürekli öğrenme peşinde olan,boş oturmaktansa zamanı değerlendirme adına çaba sarfeden ve kendini köreltmeyen insanları sevmişimdir.Çünkü böylesi insanların başka insanlara faydası tartışmasızdır.Tıpkı Rüstem Amca'nın yaptığı bir uçurtmanın küçük bir kızın kalbini fethetmesi gibi.Onu ne kadar da mutlu etmişti.:)

      Sil
  5. Her mahalleye bir Rüstem Amca lazım.
    UÇURTMA çocuklara en çok yakışan oyuncak. Çocuk ve uçurtma bana hep özgürlüğü çağrıştırır. Sınırsız hayallerinde çocuklar hep uzak diyarlara yolculuklar yaparlar.
    Sevgiler. Hayalleriniz hep sürsün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de her mahallede olsun.Gökyüzü, uçurtma kavramları özgürlüğü hatırlatıyor bana.Çocukların sınırsız, rengarenk ne güzel hayalleri vardır. Hepimizin bir uçurtması olsun hayallerimizle yol aldığı...Sevgiler:)

      Sil
  6. Çok tatlı bir yazı olmuuş ^-^

    YanıtlaSil
  7. Cocukken ucurtma ucurmayi ben de cok severdim. Gercekten de hayalleri, umitleri animsatiyor. Yureginize saglik :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gökyüzünde yükseldikçe ne kadar da mutlu oluyor değil mi insan? Kim bilir hangi hayaller,umutlar yol alıyor çocuk kalbinde.:)

      Sil
  8. Ne gariptir ki, ben de hiç uçurtma uçurmadım... ama böyle bir deli hevesim olsaydı mutlaka ortalığı ayağa kaldırırdım :) Sonra yurtdışına gidişlerimden birinde, piknik alanında çeşitli büyüklük ve şekillerde, rengarenk uçurtmaları görünce heveslendim ben de. İnşallah bir uçurtma da beni bekliyordur bir yerlerde. :) Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şimdiye kadar uçurmamanız bundan sonra uçurmayacağınız anlamına gelmez.Eminim bir yerlerde bir uçurtma sizin onu uçurmanızı bekliyordur.

      Sil
  9. Yaşasın Rüstem amca :))Ben de hayatımda uçurtma uçurtmadım ama eminim çok güzeldir uçurtmak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belki bundan sonra uçurursunuz.Hatta bloggerlerle buluşmanızı açık havada yapıp uçurtma şenliği bile yapabilirsiniz.:)

      Sil
    2. Çok iyi fikir.Ramazan sonrası el atacağım şu buluşma olayına.Bakalım nerede buluşuruz :))

      Sil
  10. çok güzeldi bu yaa. benim de aklımda vardı bir uçurtma öyküsü yazmak. adını da mavi uçurtma koydum ama içini yazmadım daha :)

    YanıtlaSil
  11. bir kez dahi uçurtmayı uçurtmayı denemedim ama şu an pek bir ilgimi çekti :)

    YanıtlaSil
  12. Çocukken ne çok uçurtma uçururduk :) Uçurtma uçurma çok keyifli ne tesadüf ki küçük oğluma dün uçurtma hediye etti arkadaşlar :)) En uygun zamanda uçurtma tekrar uçuracağız.
    Rüstem amca her yere lazım :))
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel ki uçurtma uçurmanın tadına varmışsınız.Oğlunuzla da bol bol uçurursunuz artık.
      Umarım Rüstem Amcalar da çoğalır. Sevgiler...

      Sil
  13. Bu denemeyi okuyunca aklıma annem geldi :) bizde küçükken heves eder uçurtma alırdık ama annem bizden daha hevesliydi, uçurtmayı elimizden alırdı uçurmak için ama her defasında ya bir elektrik teline kaçırırdı ya da çalılıklara :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizinki de güzelmiş. Ne mutlu ki her güzelliği sizinle birlikte hatta belkide sizden daha çok yaşamak isteyen bir anneniz varmış.Her ne kadar uçurtma hevesinin sonu iyi bitmese de.:)

      Sil
  14. Harika yazmışsınız elinize sağlık, bir çocuğun saflığı, masumiyeti satırlarınızda hissediliyor, elinize sağlık, başka hikayelerinizi de bekleriz, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  15. Sevdim hikaye,yi Düşünceler düşüncelere daldım :) gittim....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel düşüncelere dalmışsınızdır umarım.:)

      Sil
  16. Yaa benim babamda yapamadi. Allahtan hazirlari vardida ucurabildm :) cok güzel yazmissin yine 💕😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu ki en azından uçurabilmişsin.:) Çok teşekkür ederim yine.:)

      Sil
  17. Kalemine sağlık ama ben çocuk olmamış babaya takıldım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O baba da çocuk yaşta büyümek zorunda kalanlardan olduğu için uçurtmadan habersizdir belkide.:)

      Sil
  18. Ne kadar güzel bir yazı olmuş gerçekten çok beğendim artık böyle gözlerin içi gülen Rüstem amcalar kalmadı ne yazık 😞 bende uçuruma uçur dum çocukken 😊 yüreğine emeğine sağlık canım benim çok güzeldi sevgiler 😊

    YanıtlaSil
  19. Belki vardır hala Rüstem Amcalardan.:) Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için.Sevgiler :)

    YanıtlaSil