8 Eylül 2017 Cuma

YETMİŞ İKİNCİ KOĞUŞ

 Soğuk koridorlarla karşılaştım önce. Gri duvarlara sığındım. Benim ağlama duvarım oldu onlar. Demir parmaklıkların ardından solukladım hayatı. Güneşi özgürce hissedebilmek, gökyüzünün mavisine doyasıya bakabilmek ne demekmiş anladım burada..

Ranzama uzanıp kurdum duvarların rengini almış gri hayallerimi. Yemekler annemin yemeklerine hiç benzemiyordu. Çay, tavşan kanından zifiri karanlık renkte. Ciğerlerime temiz havayı çekemeyince sigaraya başladım efkâr dağıtma niyetine. Efkâr dağılır mı bilmem ama ciğerlerimin bayram ettiği kesin..

İki adımda biten bir koğuşum var. İki adımlık oldu hayatım. Sazının tellerine dokunan bir koğuş arkadaşım yanık yanık türküsünü çığırırken alır götürür beni koğuştan evime. O sobalı, sıcacık, beyaz badanalı evimde bulurum kendimi. Bir türkülük mutluluğum var benim. Onu da çok görmeyin bari..

Ziyaret günlerimi sabırsızlıkla bekliyorum. Dışarıdan bir koku geliyormuş gibi kokusunu içime çekiyorum ziyaretçimin. Camların ardından kavuşmaya çalışmak da varmış nasibimizde..

Bol bol kitap okuyorum iki adımlık koğuşumda. Kendimi kaybetmemek için  sayfaların arasında kayboluyorum..

Mektup yazıyorum beli  bükülmüş, yolumu gözleyen Annem'e, gözleri değil; gönlü ağlayan Babam'a, her şeyimi paylaştığım kardeşime ve daha nicelerine. Bir mektubum ise gelecekteki Ben'e. Gelecekte beni neler bekliyor bilemesem de..

İki gün evden çıkmayınca sıkılan ben, aylardır burada havalandırmalarla idare eder oldum. İnsan herşeye alışır derlerdi de inanmazdım. Alışıyormuş gerçekten. İki adımlık odaya, paslanmış ranzaya, gün ışığına hasret yaşamaya, hasret çeke çeke yaşlanmaya alışıyormuş insan..

Ama herşeye rağmen umutla gün sayıyorum ne kadar sayacağımı bilmeden. Buralara veda edeceğim günü bekliyorum takvim yaprakları bitmeden. Allah kurtarsın derler ya. Kurtarsın gerçekten...

26 yorum:

  1. Cezaevi psikoloğu olarak hikaye oldukça aşina geldi bana :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eminim sizin dinlediklerinizden ne kadar çok yaşanmış hikayeler çıkar.Benimkisi sadece hayal:)

      Sil
  2. Özgürlüğü alınmış insan :(( Ama umut her zaman var :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umut denen şey olmasa çekilmez hiçbir şey:)

      Sil
  3. ay dur buna benzer bişi vardı ya. orhan kemal miydi. ranza hapishane. ondan esinlendin di mii. ne güzel. zor bir öykü konusu çünkü. kolay yazılmaz. empatisi zor yaaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında kitaptan olmadı esinlenmem.Daha önce hapishane hayatını yaşayan birkaç kişiyle konuşmuştum.Esin kaynağım onlar oldu.:)

      Sil
  4. Kader mahkumu da derler, kaderine mahkum olmak. Çok zor, bazen aklıma gelir küçük, kapalı, loş bir mekan, vicdanının sıkıntısı -ama suçlu ama değil- binbir çeşit insan hepsi dolu hepsi çaresiz. Allah düşürmesin, kiminin hak hukuk için, erdemi korumak adına düşüyor yolu..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal edince bile zor geldi bana. İçerdekiler için daha zordur elbette. Allah düşürmesin gerçekten.

      Sil
  5. "Bir türkülük mutluluğum var benim." en çok bu cümleyi beğendim. Çünkü türkünün yeri ayrı :) Kaleminize sağlık gerçekten hissettirdiniz bu durumu yaşayanların duygusunu. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İki adımlık koğuşta bir türkülük mutluluk onlarınki. Teşekkür ederim.:)

      Sil
  6. Güzel bir çalışma olmuş.Kalemine,yüreğine sağlık canım.
    Sevgiler 😍

    YanıtlaSil
  7. Okuyunca aklıma sinop cezaevinin kasvetli havası geldi duvarlar acı içinde kıvranıyordu sanki:((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cezaevlerinin dışı bile kasvetliyken içi kim bilir nasıldır? Allah düşürmesin.

      Sil
  8. Kitaplar yoldaş olur böyle bir durumda. Mektuplarda da teselli aranır sanırım..:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap yoldaş, mektup teselli aracı. Onlarda olmasa kalacak hepten yabancı.

      Sil
  9. Bazen dışarıda olup da parmaklıklar arkasındaymış gibi hissedenler de vardır. Böyle durumda bol bol kitap okumalı. Zaten bu öyküdeki karakter de öyle yapıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dışardayken bunu hissetmek kötü olsa gerek.Belkide asıl hapis budur. Evet,insan okudukça içindeki ruh halinden sıyrılıyor, özgürleşiyor.

      Sil
  10. Elinize sağlık, yine böyle dramatik bir konuyu çok güzel işlemişsiniz, sevgiler..:)

    YanıtlaSil
  11. Kitabi okumustum uzun zaman önce. Hapiste olmak zor...

    YanıtlaSil
  12. Korkunç değil mi? Sürekli aynı yerde kapana kısılıp yıllarını harcamak... Hayat akmaya devam ederken, dünyanı durdurmak gibi :( Birde çocuklar var o koğuşlarda. Anneleriyle, dışarıdan habersiz, dört duvarın arasında büyüyen, en çok onlara üzülürüm ben ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkunç olmaz olur mu? Hele orada büyüyen çocuklar belkide oranın en dramatik yönü. İnsanın canı en çok da onlara yanıyor.

      Sil
  13. Gerçekten parmaklıklar ardındaki durumu çok iyi özetleyen bir paylaşım olmuş. Okurken resmen hissettim o mahkumiyeti. Gökyüzüne bakabilmenin değerini bile böyle durumlara düşmeden anlamıyoruz allah kimseyi de düşürmesin. Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı şeylerin değerini kaybetmeden anlayamıyoruz maalesef.Duanıza amin diyorum. Sevgiler:)

      Sil