1 Mayıs 2018 Salı

KIRMIZI PABUÇLAR

 Beyaz dantelli çorapların büyüsüne kapıldığım bir çocuk diyarından geliyorum ben. Kırmızı pabuçlar da ne güzel yakışırdı beyaz çorabın üstüne. Kırmızı puantiyeli, karpuz kollu, kabarık etekli elbisemle bayram çocukları gibi şen şakrak çoşardı yüreğim..

Mahalle parkına doğru sevinç çığlıkları ata ata koşarken bir yandan pamuk şekerini yanaklarıma değdirmeden yemeğe çalışırdım. Parka varana kadar şekerim bitmiş olurdu. Annem sıkı sıkı tembihlerdi. "Parka giderken yiyecekle gitme. Çocukların canı isteyebilir. Herkese yetecek kadar varsa paylaş, yoksa oradan uzaklaş!" derdi. Ben uzaklaşmayı tercih ederdim.

Bugün parka gelmeden pamuk şekerim bittiğine göre gönül rahatlığıyla oynayabilirdim. Koşar adımlarla kaydırağa yöneldim. Merdivenlerden yukarı çıktığımda iki kaydırak vardı: Turuncu ve mavi. Ben turuncuyu seçtim. Dönemeçli yollardan inermişçesine bıraktım kendimi.

Yerden kalktığımda salıncaklara bir göz attım. Biri boştu. Hemen koşup yerleştim. Sonra da sallanmaya başladım. Bir yandan da bulutlara göz kırpmayı ihmal etmiyordum. Salıncakta sallanmak bana gökyüzüne ulaşma hissi veriyordu. Bu his beni çok mutlu ediyordu. Oradan inip tahterevalli ile tepelere çıkmalar da ayrı keyifliydi. Ama hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Parka veda vakti geliyordu sanki.

Beyaz dantelli çoraplarım artık beyaz değildi. Kırmızı pabuçlarımın üstündeki toz bulutu onun rengini gizliyordu. Hele kırmızı elbisemin beyaz puantiyeleri artık griye dönmüştü. O da görevini başarıyla tamamlamış, parktaki kaydırakların tozunu almıştı. Eve gelip aynaya baktığımda sanki yüzümün rengi de bir değişik gözüktü gözüme. Neyse ki herşeyin bir çaresi vardı. Ve kirlenmek güzeldi. Yeter ki kalplerimiz kirlenmesin. Zira o kirlenince çamaşır suyu da kâr etmiyor...

34 yorum:

  1. çok güzel anlatmışsınız, kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Cıvıl cıvıl bir yazı olmuş. Bitiriş cümlene de bayıldım. Kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  3. Yeter ki kalpler kirlenmesin..
    Eline sağlık

    YanıtlaSil
  4. İlk paragrafı defalarca okudum ben, çok güzeldi çok..

    YanıtlaSil
  5. Benim de kırmızı papuçla ilgili bir anım var.Uzun süre bekleyip kırmızı papuçları aldırmıştım.Bayram günü ise üzerindeki tokası düşmüş,çok üzülmüştüm :( Sizin de yazınız sıcacık olmuş :) Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek ki birçok insanın hayatına giriyor kırmızı pabuçlar. Ama sizinkinin tokasının düşmesine üzüldüm:( Çok teşekkür ederim.

      Sil
  6. Yine de şanslısınız böylesine güzel hatırlanabilecek bir çocukluk yaşadığınız için...

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel anlatmışsınız tekrar çocuk olup o zevkleri yaşamak istedim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Çocukluk ayrı güzel:)

      Sil
  8. Kaleminize sağlık resmen.

    YanıtlaSil
  9. Gökyüzüne ulaşma hissi bir tek ben de değilmiş.. :D Kalpler dilerim kırılmaz.... Desem bile istenmeden ya da "herkesin kendinden yana" olması sebebiyle kalpler tuzla buz olur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnız değilsiniz:) Evet,oluyor maalesef öyle şeyler...

      Sil
  10. Yaaa🙈biran çocuk olasım geldi🌸gerçi hala kendimi büyümüş hisetmiyorum ama içimizdeki çocuk hiç büyümesin😊💜

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl sorun içimizdeki çocuğun büyümesi ya da ölmesinde zaten. En doğrusunu yapıyorsunuz bence:)

      Sil
  11. Ne güzel anlatmışsın bayram seviçlerimizi. Yüreğine kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  12. ay kırmızı papuçlar, herhalde tüm küçük kız çocuklarının çok sevdikleri değerli kırmızı papuçları olmuştur:)) harika bir anlatım yine elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  13. Çocuk olmak nasıl güzel :) Şimdilerde bahçesiz dört duvar arası apartman hayatlarına mahkum edilmiş çocuklar kirlenmeyi de bilmiyor ne yazık ki :(

    YanıtlaSil
  14. "Yeter ki kalplerimiz kirlenmesin" ne kadar da haklı bir cümle. Ah herkes keşke çocuk kalsa diyemiyorum ancak, içimizdeki çocuğu unutmadan yaşayabilsek her şey daha güzel olacak gibi :) Kalemine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, öyle olsaydı güzel olurdu:) Teşekkür ederim...

      Sil
  15. Benim de pembe pabuçlarım vardı giymelere kıyamadığım:)Keyifle okudum ne hoş bir anlatım olmuş..Yeter ki kalplerimiz kirlenmesin❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pembe gönlüm sende gibiymiş demek ki sizinkisi. Çok teşekkür ederim.Tabii kirlenmesin kalplerimiz:)

      Sil
  16. ooooy kalp domestosu yok diyosuuuun :)

    YanıtlaSil
  17. İçten ve güzel, kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
  18. Benimde böyle kırmızı pabuçlarım vardı. O kadar çok severdim ki paramparça olana kadar giymiştim. Beyaz çorap ah o beyaz çoraplar. Ama dediğin gibi beyaz çorabın kirlenmesine çare varda kirlenen, taşlaşmış yüreklere bırak çamaşır suyunu tuz ruhu bile kâr etmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırmızı pabuçları ayrı bir güzelliği var. Evet, yeter ki kalplerimiz kirlenmesin.

      Sil
  19. Çok güzel bir yazı, elinize sağlık:) Resimdeki gibi kırmızı ayakkabıları da çok severim:)

    YanıtlaSil