Ben yedi yaşında bir çocuğum vatanından ayrılmış. Çelimsiz, kara kuru görünen bedenimin altında ne ince bir ruhum var benim farkında mısınız? Görebiliyor musunuz gözlerimdeki korkuyu? Sahi gerçekten bakabiliyor musunuz gözlerimin taa derinlerine? Bakabilseydiniz görebilirdiniz gerçekleri. Ama göremediniz. Çünkü bakmayı beceremediniz..
Terk edilmek ne demektir bilir misiniz? Ya da ana kucağından ayrı düşmek, yaban ellere ana diye sarılmak? Küçücük yüreğine kocaman yaralar açılırken çaresiz kalabilmek?
Bilmediğin bir memlekette hayata tutunmaya çalışırken hor görülmek, itilip kakılmak ve daha da ötesi korkudan hiç ses çıkaramamak? Gözünüzde hoş sahneler canlanmadı değil mi?
Yedi yaşında bir çocuğun gözünden seyrettiniz mi hayatı? İlk defa gittiğiniz bir memlekette dilini bilmediğiniz için yok sayıldınız mı hiç? Oysa aynı dili konuşanların anlaşamadığı şu dünyada belki gönül diliyle anlaşabilirdi insan? Hiç denemeden nasıl bildiniz olmayacağını?
Ben Midyat. Güneyden bir rüzgar koparıp getirdi bu topraklara beni. Bülbülü altın kafese koyup gittiler. Neler yaşadığımı bir ben bilirim. Babamı dağ belleyip sırtımı dayadım. Anamsa yitik gönlümde. Çaresizlik çöktü üzerime. Hele aynı yaştaki arkadaşlarımın beni yok sayması, yabancıyım diye dışlaması, hor görmesi tüketti beni. Küçücük yaşımda kocaman işler geldi başıma. Yüreğim kırılıp parçalara ayrılırken kan sızdı toprağa. Sizden fazla bir şey istediğim yok ki benim. Elimi uzattığımda tutun yeter. Çok mu zor? Bilemedim...
Etkileyici bir gurbet ve çaresizlik hikayesine benziyor. Tanıtım güzel olmuş. EMeğinize sağlık. :)
YanıtlaSilKahramanı gerçek olunca yaşananlar da insanı etkiliyor. Teşekkür ederim.:)
SilSonucu bu olan trajedileri baslatan manipulasyonlara ( su anda kuzeyde yasanmakta olan gibi) uyanik olsak elinden tutmaya gucumuzun yetemeyecegi kadar cok Midyat in sicak yuvasinda, vataninda olmasini saglayabilirdik diye dusunuyorum.Her elinde kirmizi elma tutan cadiya kanmasa Pamuk Prensesler...
YanıtlaSilKeşke dediğiniz gibi olsa...
SilDünyanın pek çok yerinde yaşanan acı durumlar. İnsanlar gurbette çok çekiyor. Birkaç kişi hata yapsa hepsine mal ediliyor, dışlanıyorlar.
YanıtlaSilGenelleme her yerde var ne yazık ki. Olan masumlara oluyor.
SilÇok güzel anlatılmış yaşanmışlıklar
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.Midyat'ın hikayesi gerçek olduğu için keşke yaşanmasa diyorum bazı şeyler...
SilMaalesef en çok onlar etkileniyor yaşananlardan. Küçücük bedenlere ağır geliyor bu yük...
YanıtlaSilYaşanmış bir hikaye, çok etkileyici. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilKeşke yaşanmamış olsaydı. Teşekkür ederim.
SilMaalesef yaşamak istemediğimiz olaylar da oluyor dünyada. Anlatımınızı çok beğeniyorum hocam. İnanın iş yoğunluğu veya uğraşmak zorunda kaldığımız başka şeylerden dolayı blog aleminden ayrı kaldığım oluyor. Böyle zamanlarda diyebilirim ki, en fazla eksikliğini hissettiğim ya da ihmal etme duygusu yaşadığım blogların başında geliyor siteniz, iyi çalışmalar dilerim.:)
SilÇok güzel olmuş
YanıtlaSilne şanssız bir çocukmuş yaaa.
YanıtlaSilMaalesef yaaa.
SilMidyat çok güzel
YanıtlaSilÇok etkiliyor gerçekten insanı :(
YanıtlaSilGerçekler acıdır maalesef...
SilOlan hep çocuklara oluyor zaten.
YanıtlaSilÇok haklısınız ne yazık ki.
SilMidyat'ta dört sene öğretmenlik yaptım. Bana kalsa daha da uzun kalırdım. Çok güzel bir yer, bir gün tekrar gidebilmeyi diliyorum.
YanıtlaSilTekrar gidersiniz inşallah hocam.
Silbeğendim, ilgiyle okudum. Sevgi ve dostluğun bahçesinden bir demet çiçek koklamış gibi oldum.
YanıtlaSilGüzel düşünceleriniz için teşekkür ederim.
SilArada olan hep çocuklara oluyor zaten 🥺
YanıtlaSilGerçek bir hikaye okuduğumdan eminim. Midyat ve Midyat gibiler çok fazla dünyada. :(
YanıtlaSilEvet,gerçek bir hikaye. Maalesef fazlalar...
SilÇok etkileyici, kaleminize sağlık
YanıtlaSil