8 Aralık 2019 Pazar

VAKİT VARKEN

 Takvimler hesap sormaz oldu artık bana. Günleri sayamaz oldu gözlerim. Zaman denen kavram önemini yitirdi sanki. Kaybettiklerimiz, göremediklerimiz, yaşayamadıklarımız hepsi birer iz bırakıp gitti geldikleri yere.

Ya biriktirdiklerimiz nerede?

Valizler dolusu kıyafetler değil kitaplar biriktirdim çoğu kez. Yastık altında dolarlar değil mektuplar biriktirdim. Güzel anılar, birliktelikler, güzel insanlar biriktirdim. Kendime onları miras edindim..

20 Kasım 2019 Çarşamba

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 12

Merhabalar...
Ağaç ev sohbetlerine uzunca bir aradan sonra geri döndüm. Hep bir engel çıktı ama bu sefer gelebildim. Bu haftanın konusunun sahibi Sessiz gemiye teşekkür eder, keyifli okumalar dilerim.:)

Gelelim sorusuna: İnsan ruhunun rengi ve bir formu olduğunu düşünüyor musunuz? Örneğin, gün ışığı gibi veya pembe kiraz çiçeği gibi. Öyleyse sizin ruhunuz nasıl bir forma ve renge sahip olurdu?”

Cevaba gelince:
Benim ruhum rengarenk ismimden de anlaşılacağı gibi ebemkuşağı misali. Bütün renkleri içimde barındırdığıma inanıyorum. Bazen gönlüm huzur bulduğum yemyeşil bir bahçe, bazense özgürlüğü tavan yapmış koskocaman, masmavi bir gökyüzü. Ya da dalgalarında kendimi dinlediğim uçsuz bucaksız deniz mavisi... Kimi zaman mor rengin içinde kendimi bulmuşken, güzel hayaller kuran pembe bir pamuk şekeriyim. Sıcacık bir turuncuda içim ısınırken, siyahın gölgesine bir parça hüzün bırakır giderim. Bazen uçsuz bucaksız bir beyazlık arınmanın doruğuna ulaştırır. Ya da sarı renk güneş gibi ruhumu aydınlatır. Ama daha çok renk cümbüşü gibiyim. Ben bir gökkuşağıyım. Hep yağmurdan sonra gelirim.:)

Herkese rengarenk zamanlar dilerim.:)


17 Kasım 2019 Pazar

MERAKLI MİNİKLER


Nesrin sevgi dolu kalbiyle etrafa neşe saçan, türlü türlü hareketlerle herkesi güldürmeye çalışan ama aynı zamanda bir parça hüzün barındıran meraklı bir bıdıktı. Dedektif gibi eline büyüteç alıp pazardaki portakalları bile yakın takibe başlardı. Sorularının ardı arkası kesilmez, merakının önüne hiçbir şey geçemezdi.

1 Kasım 2019 Cuma

REİS BEY | NECİP FAZIL KISAKÜREK

reis_bey_kitap
 Eşimin tavsiyesiyle okuduğum Necip Fazıl Kısakürek'in "Reis Bey" adlı kitabıyla karşınızdayım. Tiyatro oyunu şeklinde yazılmış eserleri seviyorsanız bu kitap tam size göre. Okurken karakterlerin rollerine bürünüp onlar gibi düşünmeye, hissetmeye başlıyorsunuz. Kitabın her sayfasında kendinize de pay çıkarabileceğiniz harika bir eser.

Haluk Kurdoğlu (Reis Bey), Murat Soydan ve Sümer Tilmaç'ın baş rollerde oynadığı Mesut Uçakan'ın yönettiği 1970 yapımı sinema filmini izlemek de kitabını okumak kadar keyif veriyor, kitaptan geri kalmıyor..

Bir ağır ceza hakimi olan Reis Bey'in ömrü otel odalarında geçmiştir. Yapayalnız, tuhaf, taş kalpli bir kanun tatbikçisidir. Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır. Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Ve yaşamının seyri böylece değişir. Reis Bey'in buz gibi iç dünyası verdiği bu idam kararının yanlış olduğu anlaşılınca müthiş bir sarsıntıyla yerle bir olur...

28 Ekim 2019 Pazartesi

ANLAT BAKALIM MİMİ

Sevgili Sessiz gemi bir mim başlattı. İkinci durakta Deeptone, üçüncü durakta Kuyruksuz kedi devam ettirdi. Dördüncü bölümde ise Ebrar yol almışken sıra benim durağa geldi. Benden sonra ise Fatoş yola devam edecek. Bakalım nasıl bir hikaye çıkacak ortaya. Keyifli okumalar.:)

Yanına biraz yol azığı alan Masal bir an önce kiyola koyuldu. Vakit az ama yapılacak iş çoktu. Önce cadıyı görüp iksiri için yardım alabilirdi. Mağaraya doğru yöneldi. Sarp kayaların ardından zar zor vardığı mağarada başına gelecek şeyleri çok merak ediyordu. Kuşlarla konuşmayı çok istiyordu. Bunu sağlayacak kitap cadının elinde olmalıydı. Kalbi heyecandan küt küt atarken mağaranın girişindeki kayalığın ardından içeriyi gözetliyordu. Kazanın başına geçen cadıyı gördü uzaktan. İki dirhem civanperçemi, bir tutam zencefil, bir kaç tane karanfil ve bir iki tane tarçın katıp karıştırıyordu. Cadının yanına gitmek istiyor ama cesaret edemiyordu. Sonra nereye kadar korkacağım diyerek cesaretlendirdi kendi kendini.  Mağaradan içeri girip cadının yanına kadar gitti. Onu fark eden cadı burada ne arıyorsun diye sordu. Kendimi kaybettim onu arıyorum diye cevapladı Masal. Kendini bulmak istiyorsan yanlış yerdesin. Bulmak istediğin şey kendi içinde saklı dedi cadı. Masal bu cevaba çok şaşırdı. Yoksa sen bilge cadı mısın diye sordu. Cadı tiz sesiyle bir kahkaha atıp kazanın başına geçti. İki kurbağa bacağı, üç sinek kanadı, bir tutam çörek otu diye diye kazanı karıştırmaya başladı. Masal bir yandan cadıyı izlerken bir yandan da etrafı seyrediyordu. O sırada kara kaplı bir defter gördü. Merakla defteri açtı. Defterin orta sayfalarının birinde aradığı şeyi gördü. Tam okumaya başlamıştı ki uzun parmaklı bir el arkadan omzuna dokundu...
                 (Arkası yarın)

6 Ekim 2019 Pazar

KÜÇÜK KIZ

Bohçalara sarılıp sandıklara konulmuş duyguların arasında buldum seni. Bahardalı işlemeli patiskalara sarılmış, sararmış albümlerin arasında gizlenmiş utangaç bir kız çocuğu gördüm etrafta kaybolan yıllarımı ararken.

24 Eylül 2019 Salı

TARLA GÜZELİ

 Sen hiç boynunu büken bir ayçiçeği gördün mü? Uçsuz bucaksız tarlada herkes yüzünü gökyüzüne dönerken o ürkek bakışlarını yere dikmiş, boynunu bükmüş, usulca nazlı nazlı süzülüp duruyor. Kendini gizledikçe güzelliği ortaya çıkan nazlı bir tarla güzeli sanki..

10 Eylül 2019 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ -2


Merhabalar...
Ağaç ev sohbetlerinin ilkine katılamasam da ikincisiyle karşınızdayım. Bu sohbetlerin ev sahipleri:

https://akkurttaha.blogspot.com/2019/09/agac-ev-sohbetleri-02.html ve https://edischar.blogspot.com/2019/09/agac-ev-sohbetleri-2.html?m=1
Kendilerine böylesine sıcak bir ortam oluşturdukları için teşekkür ederim.
Konuyu belirleyen arkadaşımıza da ayrıca teşekkür ederim.
https://konumuzkitap.blogspot.com/2019/09/agac-ev-sohbetleri-2.html?m=1

Konumuz şu:Doğamız giderek tehlike sinyalleri veriyor. Küresel ısınma ve çevre kirliliği en had safhada. Bunlar için geri dönüşüm, sıfır atık, daha az tüketim hatta poşetlerin paralı olması gibi önlemler alınıyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Geleceğimiz için daha yaşanılır bir dünyayı nasıl sağlayabiliriz?

Cevabımız bu: Geçen gün mahalle sakinlerinden 9 yaşlarında bir kız çocuğu gözümün önünde yediği yiyeceğin paketini yere attı. Uyarıda bulunduğumda "ne olacak  ben hep atıyorum" dedi. Evde yediğin çikolatanın kağıdını salonun  orta yerine atıyor musun diye sorduğumda "hayır" cevabını verdi. Bu çocuk evinde yere hiç çöp atmıyormuş. Oysa temiz durması gereken sadece evimizin salonu değil. Yaşadığımız her yer temiz olmalı. Ağaç yaş iken eğilir misali küçük yaşta bu eğitim çocuklara verilmeli. Aksi halde çöpünü yere atan büyüklerden olurlar.

Eskiden okullarda ormanların oksijen kaynakları olduğu anlatılırdı. Şimdilerde ormanlar yok edilip yeşile hasret kalan nesiller yetişiyor. Onları bundan mahrum bırakanlar ise biz büyükler oluyor. İnsanlığın yararına yapılacak hiçbir yapı, ortamı ağaçsız bırakmak için bahane oluşturmamalı. 

Yapılanmalar arttıkça nefes alacağımız alanlar azalıyor. Daha az bina daha çok yaşam alanı, yeşil alan olmalı. Yediden yetmişe herkese eğitim verilmeli. Yere çöp atmak doğal hale gelmemeli. Caydırıcı cezalar olmalı. Havayı kirleten her türlü gaz ortadan kaldırılmalı. Farkındalık oluşturacak tiyatro oyunları, sahne gösterileri, konserler düzenlenip bu konuya dikkat çekilmeli. Ama herşeyin sırrı bence tek kelimede saklı: EĞİTİM









6 Eylül 2019 Cuma

BENİM ADIM EYLÜL!


             
Sıcak renklerin gölgesine gözyaşlarını bırakan biriyim ben. Oysa sarılar, turuncular, kızıllar hakimdir benim dünyamda. Ben kim miyim? Benim adım Eylül...
Cevapsız mektupların bekleyicisi, söylenmemiş sözlerin habercisi, yazılmamış bestelerin bestecisi ve daha nicesi...

27 Ağustos 2019 Salı

KEŞF-İ BLOGGER ETKİNLİĞİ

Merhabalar:) Keşf-i blogger  etkinliğiyle karşınızdayım. İki güzel blogger arkadaşın vesilesiyle başlayan bu etkinlikle birlikte yeni tanışmalar, yeni kaynaşmalar olacağı inancındayım. O halde ne duruyorsunuz? Keşif başlasın.:) İyi gezmeler...

Yapmanız gerekenler:
1. Aşağıda link bırakan güzel arkadaşları takip etmek

2. Kendi linkinizi yazının sonuna eklemek

3. İçtenlikle yazıyı sonlandırmak ve blogger arkadaşları davet etmek


Etkinliği başlatanlar:
https://edischar.blogspot.com/2019/08/kesf-i-blogger-etkinligi.html

https://akkurttaha.blogspot.com/2019/08/kesf-i-blogger-etkinligi.html


Blog Linklerimiz;

edischar.blogspot.com

akkurttaha.blogspot.com


sadevederin.blogspot.com



semsiyeninaltindakikiz.blogspot.com

bloggerajandasi.blogspot.com

https://fairytaleess.blogspot.com/

gizlipencere06.blogspot.com

bilgininpenceresi.blogspot.com

buyuklutuf.blogspot.com

gunesebakarken.blogspot.com

tarifdunyam.blogspot.com

mavigokyuzununelleri.blogspot.com 

kitapeylemi.blogspot.com.tr

guzellikalgisi.blogspot.com

nurruyakara.blogspot.com

aranizdanbirilehayatadair.blogspot.com

burasihayalkahvesi.blogspot.com

geceblg.blogspot.com

sevdadanyazilar.blogspot.com

benimisimdikis.blogspot.com