7 Mart 2017 Salı

ÖZGÜVEN

Geçen hafta HBT (Herkese Bilim ve Teknoloji) Dergisi'nde okuduğum içinde harika tespitlerin mevcut olduğu bir yazıyı paylaşmak istiyorum:

SİZ VE FANTAZİLERİNİZ...

Ortalamadan daha akıllı ve daha iyi göründüğünüzü ve daha sağlıklı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? İnanın herkes aynı şekilde düşünüyor.

Kendini olduğundan daha abartma fenomeni her yaş, meslek ve kültürden insanda araç sürüşünden satranç oynamaya kadar her alanda geçerli. Tabii avantajları da var. Kendilerini beğenen kişiler karşılarındakilere daha iyi bir ilk izlenim verirler, genellikle daha mutlu olurlar ve travma karşısında daha esnek olabilirler. Tabii daha yüksek özdeğerlendirme, başkalarını aldatarak öne geçmenize de neden olabilir: New Jersey'de Rutgers Üniversitesi'nden antropolog Robert Trivers, kendimizi kandırdığımızda başkalarını da kandırmak için çok fazla çalışmamız gerekmediğini söylüyor.

Kendine güven, aynı zamanda, kişinin romantik bir partner bulmasına ve böylelikle neslini çoğaltmasında da yardımcı olur. Kendimizi olduğundan daha iyi göstermek söz konusu olduğunda uzmanlara göre erkekler kadınlardan daha kötü performans gösteriyor. İllinois Üniversitesi'nden Marcel Yoder ve meslektaşları tarafından bu yılın başlarında yapılan bir araştırmaya göre, erkekler "kurbağa prensi" sanrılarından muzdarip görünüyorlar: Diğer insanların kendilerini olduklarından daha küçük görmelerini doğru değerlendirirken kendilerini abartmada daha ısrarcı olurlar.

Asıl olumsuz yönler, başkalarının sizi nasıl algıladığının daha az farkında olduğunuzda ortaya çıkar. Kendinizin farkında olmadan kendinize güveniyorsanız muhtemelen karşınızdaki kişi tarafından bir pislik gibi görünüyorsunuzdur. Yoder, "Başkalarının sizi nasıl gördüğüyle ilgili önünüzde bir ipucu yoksa alçakgönüllü ve mütevazi olmak zordur" diyor. Bunun yanısıra uzmanlık veya anlayış temelinde de kötü kararlar verebiliriz.

Özellikle siyaset arenasında, başka herkes kandırılırken kendi dünya görüşümüzün objektif gerçeğe dayandığına olan inancımız -ki aynı zamanda kör noktamız, sorunlu olabilir. Washington Üniversitesi'nden iletişim konusunda araştırmalar yapan Wenjie Yan, "böyle bir durum siyasi partilerin karşı taraftakilerin iletişim kurulamayacak kadar mantıksız olduklarını düşünmelerine yol açabilir" diyor.

Peki olumsuzluklardan kurtulmak isterken iyiyi nasıl koruyabiliriz? Önyargılarımızı yenmek için farklı stratejiler ve eğitim programları mevcut. İşe onlardan haberdar olmakla başlayabiliriz. Örneğin evde, psikologların "perspektif alma" dediği bir egzersiz programını kullanabiliriz. Londra'daki City University'de karar alma süreçlerini inceleyen Irene Scopelliti, bunu "bir tartışmayı başkalarının bakış açısından görmeye çalışmak" diye tanımlıyor. Scopelliti "Aslında olumlu kararlar vermeyi biliyoruz, ancak duygularımız sıklıkla önyargılı olmaya itekliyor ve biz de bunu tersine çevirmek için özel bir çaba sarf etmeye istekli değiliz" diyor. Ama ardından da ekliyor: "bu işin üstesinden pratik yaparak gelebiliriz."

New Scientist'ten derleyen Özlem Yüzak

12 yorum:

  1. Kişi sahip olduklarının farkında olursa olduğundan farklı olma derdine düşmez bence.Kendini tanımakla başlamalı işe.Yoksa aynadaki kedi gibi kendimizi arslan görmeye başlarız.Bir de olumlu kararlar almayı bildiğimizi ancak duygularımızın bizi önyargılı olmaya ittiğini anlatmış.Aslında hayata dair ya da kendimize dair önyargılarımızı ortadan kaldırsak yaşamımızı daha anlamlı ve mutlu sürdürebiliriz.Böylelikle hem kendimizi hem de insanları daha iyi tanıyabiliriz.Güzel bir yazı.Paylaşımın için teşekkürler.Emeğine sağlık.:)

    YanıtlaSil
  2. Hahaa 😃kendini mutlu eden bir blogger 😃sanirim bu arkadaşım az önceki okudum yaziya giriyor 😃

    Aslında anlattıkların burnu bir karış havada olan insanların tavırları.Zekanı ve kendini begenebilirsin.Ancak üstün olmadigini kabul etmek zorundasın.Bana göre tek üstn iyikij ve kötülüğe göre ayrılr geri kalanlarla çok münakasaya girmiyorum 😃

    Bu arada bende bana tesekkr ediyorm iiki yorum yapmism 😃 iyi geceler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında paylaşımı yapan eşimdi.Onun için teşekkür etmiştim.Ama kendi kendimi mutlu ettiğim,tebrik ettiğim ya da teşekkür ettiğim anlar olmuyor değil.😃Yorumun için teşekkür ederim.İyi geceler.

      Sil
  3. Sabah bu yazıyı okumak isterim Allahın izniyle ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabah görüşmek üzere o halde..İyi geceler.:)

      Sil
  4. Siz çok tatlisiniz bunu söylemek içimden geldi :))

    YanıtlaSil
  5. Herşeyin makbulü ölçülü olanı.Kendine haksızlık etme.Güzel yorumun için teşekkür ederim.:)

    YanıtlaSil
  6. Özgüven ne eksik ne fazla olmalı. Her şeyde olduğu gibi özgüven de kararında olmalı. Asıl mesele ise kararında tutabilmek galiba. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız.Herşeyin makbulü ölçülü olanıdır.Yorumunuz için teşekkür ederim.Sevgiler...

      Sil
  7. özgüvenin fazlası da azıda zarar :)Bilgilendirici bir yazı olmuş özellikle şu perspektif alma konusuna merak saldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyin ortası makbul.Teşekkürler yorumunuz için...

      Sil